Page 186 - BİLSEM FİZİK ALANI YARDIMCI DERS MATERYALİ
P. 186

  FİZİK
üzere deneysel çalışmalar gerçekleştirmiştir. Yüksek gerilim altında havası boşaltılmış tüp içerisinde katottan anoda doğru yayılan katot ışınları, elektrik ve manyetik alanda pozitif kutbun etkisiyle sapmaya uğramıştır. Bu ışınların sapmalarından yararlanılan Thomson, yük/kütle oranlarının hesabını gerçekleştirmiştir. Thom- son’un modeli üzümlü keke benzetilmiş ve kekin tamamı atomu, üzümler elektronu simgelemiştir. Rutherford tarafından yapılan bir dizi deneysel çalışma ile çekirdeğin keşfi gerçekleştirilmiştir. Bu atom modeli Güneş sistemine benzetilmiş, çekirdek güneşe benzetilirken çekirdeğin çevresinde yer alan elektronlar gezegenle- re benzetilmiştir. Rutherford tarafından önerilen atom modelindeki eksiklikleri belirleyen Bohr tarafından yeni bir atom modeli önerilmiştir. Çekirdek çevresinde elektronların rastgele dairesel yörüngelerde değil be- lirli enerjilere sahip olan dairesel yörüngelerde bulunabileceği ifade edilmiştir. Bu model, kuantum teorisi- nin geliştirilmesinde büyük bir katkı sahibi olmuştur. Bohr modelinde açıklanamayan bazı durumlar üzerine modern atom modeli geliştirilmiştir. Bu atom modelinde, elektronların noktasal parçacık olmasından dolayı yerlerinin bilinmesi kesin değildir. Bundan dolayı elektronların bulunma ihtimalinin yüksek olduğu bölgeler mevcuttur. Bu bölgeler orbital olarak adlandırılmıştır (Akyol, 2009).
4. Derinleştirme
Bohr atom modeli hidrojen atomun yapısını ve enerji seviyesini başarılı bir şekilde açıklarken daha kar- maşık yapıdaki atomları açıklayamamıştır. Bohr’un atom modeli ile ilgili varsayımlar öğretmen tarafından öğrencilere açıklanır.
Bohr’un Varsayımları
1. Atomda bulunan elektronlar, elektromanyetik ışınım yapmadan belirli dairesel yörüngede dolanırlar.
2. Elektronlar n = 1, 2, 3, 4, ... seviyelerinde veya K, L, M, N,...kabuklarında bulunabilir. Bu seviyelere enerji seviyeleri adi verilir ve belirli enerjilere sahiptir. Bir elektron bir enerji seviyesinden farklı bir enerji seviyesine geçerken aradaki enerji farkı kadar foton salar veya soğurur. Salınan ve soğurulan fo- tonlar yörüngelerin kuantumlu olmasından dolayı belirli dalga boylarındadır.
∆E=E2 –E1 =hν=h Cλ (1) λ : Salınan veya soğurulan fotonun dalga boyu
ν : Fotonun frekansı
3. Elektronun açısal momentumu kuantumludur.
m vr = n h (2) e 2π
Burada h Planck sabitidir ve değeri 6,626.10-34 Js’dir (Kılıçoğlu, b.t)
Elektromanyetik ışıma
Çevremizde gözlemlediğimiz ışığın (floresan lamba, ateş, LED ışığı, ampul ışığı) büyük bir kısmı, Görsel 8’de görüldüğü gibi yüksek enerji seviyesinde (E2) bulunan elektronların düşük enerji seviyesine (E1) geçmesi durumunda fazla olan enerjilerini (E2– E1) foton şeklinde yayması sonucu meydana gelir. Elektronların bu geçişleri kendiliğinden ve gelişi güzel olur. Her bir elektron tarafından yayılan ışık aynı geçişi gerçekleştirme- lerine rağmen diğer bir elektron tarafından yayılan ışık ile uyumlu değildir (Sarı, 2021).
184
 



















































































   184   185   186   187   188