Page 43 - BODRUMDergi | AĞUSTOS 2024
P. 43

Haplarının Olumlu Etkileri
Doğum kontrol hapları düzenli olarak kullanıldığında istenmeyen bir gebelikten korunmanın yanı sıra âdetlerin düzenli olmasını da sağlar ve âdet kanamasının miktarını azaltarak gereksiz kan kaybını önler. Demir eksikliği anemisini, âdet öncesi gerginlik belirtilerini azaltır ve bu etkisiyle PMS hastalığında (adet öncesi gerginlik sendromu) tedavi amaçlı olarak kullanılır. Doğum kontrol hapı kullananlarda âdet sancısı, akne (sivilce) ve tüylenme daha az sıklıkla görülür. Uzun süreli kullanımlarda rahim kanseri ve yumurtalık kanseri görülme olasılığı yüzde 50 azalır. Gebelik oluşma riskinin azalması dış gebeliğinin ortaya çıkma riskinin de azalmasını sağlar. Yumurtlama süreci baskılandığından hap kullanan kadınlarda işlevsel yumurtalık kistleri ve fibrokistik meme sorunu daha az görülür. Doğum kontrol hapları pelvik enfeksiyon gelişme riskini azaltır. Bir yıllık kullanımda pelvik enfeksiyon riski en az yüzde 50- 60 oranında azalır ve bu durum hap kullanıldıkça devam eder. Bu etki muhtemelen doğum kontrol haplarının içerdiği progesteron hormonu türevi maddenin rahim ağzı salgısını koyulaştırarak bakterilere karşı daha az geçirgen hâle getirmesiyle ilgilidir. Doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda endometriozis daha az sıklıkla görülür ve bu hastalığı olan kadınlarda belirtiler daha hafif seyreder. Hap kullanan kadınlarda kemik yoğunluğu daha yavaş azalır.
Haplarının Yan Etkileri
4 Damar Tıkanıklığı Riski: Doğum kontrol haplarının en korkulan yan etkisi kanın pıhtılaşma eğilimini artırması nedeniyle damar tıkanıklığına yol açabilmesidir. Bu yan etki günümüzde kullanılan düşük doz ilaçlar sayesinde çok ender görülür hâle gelmiştir. 4 Kanser Riski: Kadınların çoğu “kanser yapar” korkusuyla hap kullanmaktan çekinirler.
Elimizdeki veriler, doğum kontrol hapı kullanımının rahim iç tabakası ve yumurtalık kanserinin ortaya çıkma riskini azalttığını göstermektedir. İstatistikler bir yıl gibi kısa süreli bir kullanımın bile rahim iç tabakası kanseri görülme sıklığını yarı yarıya azalttığını ve üç yıllık kullanımda
bu koruyucu etkinin en üst seviyeye ulaştığını ortaya koymaktadır. Hap bırakıldıktan sonra da koruyucu etkisi 20 yıl daha devam etmektedir. Yumurtalık kanseri gelişiminde çok fazla yumurtlamanın etkisi vardır. Doğum kontrol haplarının kullanımı, yumurtlamayı engellediğinden yumurtalık kanseri gelişimi olasılığını azaltır. Doğum kontrol haplarının içindeki progesteron hormonu, rahim içini incelttiğden kanser gelişme olasılığını düşürür. Meme kanseri konusundaki veriler çelişmekle beraber, haplar kısa süreli kullanımda (beş yıl ve daha az) muhtemelen bu kanser türünün ortaya çıkma riski üzerinde etkisizdir. Bu konudaki çalışmalar hâlen devam etmektedir. Bugüne kadar yapılan çalışmalardan çıkan en önemli sonuçlardan biri hap kullanımının meme dokusu
içinde gelişmeye başlamış ancak belirti vermeyen kanser kitlesinin gelişimini hızlandırabilmesidir. Kâr-zarar oranı karşılaştırıldığında hap kullanımından elde edilen kâr, çok düşük olasılıkla ortaya çıkan bu etkinin vereceği muhtemel zarardan çok daha fazladır. Rahim ağzı kanserleri üzerine direkt bir etkisi olmamakla birlikte rahim ağzında yaptığı değişikler ile rahim ağzını HPV gibi rahim ağzı kanseri yapan viruslere karşı daha hassas hâle getirir. Ancak düzenli smear testleri yaptıran kadınlar rahim ağzı kanserinden korunabilir.
4 Bulantı ve Kusma: Hapların içeriğinde bulunan östrojen hormonu beyindeki bulantı merkezine direkt etki ederek bulantı ve bazen kusma şikayetinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Günümüzde kullanılan düşük doz haplarda bu yan etki de daha az görülmektedir. Genellikle birkaç kutu bitimi sonrasında vücudun ilaca alışmasıyla bulantı ortadan kalkmaktadır.
    41


























































































   41   42   43   44   45