Page 119 - LCW LIFE | MART 2020
P. 119

Olmadı Baştan Alalım | Jemma Forte
If You’re Not the One | Jemma Forte
Jennifer, who has been living for her husband and chil- dren for years, has left her career, dreams and passions aside and begins to question her life again. The cost of asking questions for Jennifer was to find out that her husband was interested in an- other woman on the night she prepared for her husband. Having a traffic accident that night,
Jennifer remains in a coma for days.
When she was in a coma, three tunnels open in front of her, each named after his ex-boy- friends. She had the opportunity to see what her life could have been. To understand if the tunnel leads to a light or dark place at the end
of the tunnel, all we need to do is go on this journey with it, in fact, towards our own lives. If something is wrong in our lives, to take it from the beginning, to start again.
Kendine Hoş Geldin | Miraç Çağrı Aktaş
You don’t need anyone other than yourself. Think about your worst day, there are so many people saying “I’m with you”. Didn’t you get over it alone? You fell, didn’t you stand up yourself? You were sad, didn’t you cry alone? I ask you: Don’t you wrong do enough
to yourself for people that are not worth it?
People come and go. Remember, nobody will think of you more than you. Those who say “I don’t go” will go, you will come back to yourself. You will fall, you will stand up again yourself. You will be hurt; you will heal your wounds yourself. You will survive through all the pain. You will need to hug; you will
hug yourself again. Your troubles will be devastating, you will be reborn from your ashes like Phoenix.
Take care of yourself, you need yourself the most.
Camdaki Kız | Gülseren Budayıcıoğlu
“The fire of pain suffered when we are young does not go out easily, it is not easily forgotten and we carry the traces on us throughout our lives.”
Love burns, separation burns, being cheated hurts always...
We recognize people who will make us feel their childhood pain again, we do not fall in love with someone else, we fall in love with that person. Life makes us find him/her with our own hands.
Our fate is actually determined in the houses where we were born. Again, we are wounded in those houses, we grow with those wounds, and in the end, we go to the place where those wounds take us. But happiness is not always on that way... “In this book, I will tell you a true life story as usu- al. This is the love story of child living in the ghetto with the Girl in the Window, who has always lived in luxury but whose destiny is poorly written from the beginning.”
Yıllardır kocası ve çocukları için yaşayan Jennifer kariye- rini, hayallerini ve tutkularını bir yana bırakmıştır ve haya- tını yeniden sorgulamaya başlar. Jennifer için
soru sormanın bedeli, kocası için hazırlandığı
gece onun başka bir kadına ilgi duyduğunu öğ- renmek olmuştur. O gece trafik kazası geçiren Jennifer günlerce komada kalır.
Komadayken önünde her biri eski erkek arka- daşlarının adını taşıyan üç tünel açılır ve Jenni-
fer onları seçseydi hayatının nasıl olacağını gör-
me fırsatı bulur. Tünelin sonunda ışık mı yoksa
karanlık mı olduğunu anlamak için yapacağımız
tek şey, onunla bu yolculuğa, yani aslında kendi hayatları- mıza doğru yola çıkmak. Hayatımızda bir şeyler ters gidi- yorsa onu baştan almak, yeniden başlamak.
    Kendine Hoş Geldin | Miraç Çağrı Aktaş
Kendinden başka kimseye ihtiyacın yok. En kötü gününü düşün, sana “Yanındayım.” diyen onca insan vardı. Tek başına atlatmadın mı? Düştün, ayağa kendin kalkmadın mı? Doldun, tek başına ağlamadın
mı? Soruyorum sana: Değmeyecek insanlar için kendine yeteri kadar haksızlık yapmadın mı?
İnsanlar gelip geçici. Unutma, kimse senden
daha çok düşünmeyecek seni. Gitmem diyenler
gidecek, sen yine kendine geleceksin. Düşe-
ceksin, ayağa yine kendin kalkacaksın. Yaralana-
caksın, yaralarını kendin saracaksın. Onca acının
içinden yine tek başına çıkacaksın. Sarılmaya
ihtiyacın olacak, yine kendine sarılacaksın. Dertlerin seni yakacak, Anka Kuşu gibi küllerinden doğacaksın.
Kendine iyi bak, sana en çok sen lazımsın.
      Camdaki Kız | Gülseren Budayıcıoğlu
“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”
Aşk yakıyor, ayrılık kavuruyor, aldatılmaksa hep çok acıtıyor...
Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize.
Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o ev- lerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yol- da değildir...Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.”
 117

























































   117   118   119   120   121