Page 43 - BODRUMDergi | ŞUBAT 2025
P. 43
Araştırma sonuçları,
“Bu bir zihin oyunu mu? Görsel ve
psikolojik algılar, estetik cerrahi
hastaları ve sağlıklı bireyler
arasında farklılık gösteriyor mu?”
başlığı ile dünyaca ünlü Aesthetic
Plastic Surgery dergisinde
yayınlanan çalışma, estetik
ameliyatlar öncesinde psikolojik
bir taramadan geçmenin önemine
vurgu yapıyor.
Çalışmaya göre; estetik
cerrahi, kişinin kendini daha iyi
hissetmesi için güçlü bir araç.
Ancak güzellik algısı, sosyal
medya, aile dinamikleri ve
toplumsal standartlar tarafından
şekillendirilen karmaşık bir
süreç. Bu nedenle, ameliyat
öncesinde hem fiziksel hem de
psikolojik durumun dikkatlice
değerlendirilmesi, hasta
memnuniyetini artırmanın anahtarı
olarak ortaya çıkıyor.
Kişinin Aynadaki Yansımasını Algılama
Şekli Estetik Cerrahi Kararını Etkiliyor
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik
Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi Aslı Datlı
ve Psikiyatri Uzmanı Dr. Merve
Setenay Gürbüz’ün birlikte
yürüttüğü çalışmada; “Kişinin
aynadaki yansımasını algılama
şekli yani görsel algı tanımı, estetik
cerrahiyi tercih etme kararlarını
etkiliyor ancak görsel algıda
bozukluk olması durumunda
doğru kararı verip tatmin edici
sonuçlara ulaşmayı zorlaştırıyor”
sonucuna ulaşıldı.
Estetik Cerrahinin Ardındaki
Psikolojik Gerçekler
Estetik operasyon sayıları arttıkça
farkında olmadan psikolojik
durumun etkilendiğini belirten
Psikiyatri Uzmanı Dr. Merve
Setenay Gürbüz, araştırma
sonuçlarına dair psikolojik etkenler
konusunda şu bilgileri verdi: “Bu
çalışmaya başlarken sorduğumuz
soru, ‘Herkesin görsel algısı
aynı mı?’, ‘Psikolojik etkenlerle
algılarımız değiştiği için gereksiz
müdahaleler talep ediyor olabilir
miyiz?’, ‘Bu uygulamaların ne
kadarı ihtiyaç, ne kadarı sadece
talep?’ oldu.
Kişi, çoğu zaman hayatındaki memnuniyetsizliğin ve değiştirmek
isteyip de değiştiremediklerinin bir yansıması olarak bu tarz
operasyonları doktorundan talep edebiliyor ve sonuç bazen hayal
kırıklıkları getirebiliyor. Bu nedenle hem hastayı korumak hem gereksiz
operasyonların yaratacağı riskleri minimalize etmek adına bir tarama
yapılabileceğini düşünebiliriz. Sonuçta bunlar masum operasyonlar
değil ve hasta memnuniyetinin sağlanması ve kişinin objektife yakın
bir perspektiften değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Çalışmada görsel algı ölçümü için birçok farklı literatür tarandı ve
uygulaması pratik olan MVPT 3 isimli testi bulduk. Hiç psikiyatrik
tanı almayan hastalarla çalıştık ve gerçekten bir kişi beden dismorfik
bozukluk (bedenini patolojik düzeyde olduğundan farklı görenler)
tanısı almasa da görsel algılarında bir sorundan ötürü mü birden fazla
operasyon talep ediyor bunu bulmaya odaklandık.
Sonuç olarak hiç psikiyatrik tanı almamış, estetik cerrahi operasyon
geçiren bireylerin gerçekten de görsel algılarında hiç estetik operasyon
geçirmeyenlere göre sorunlar olduğunu tespit ettik. Belki de bu
bizim için yineleyen operasyon talepleri olan hastalarda daha derin
araştırılması gereken bir duruma işaret edebileceği konusunu ortaya
koydu.”
Benzemek için Yapılmamalı
Çalışmayla ilgili bilgi veren Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Dr. Öğr. Üyesi Aslı Datlı şunları söyledi: “Estetik cerrahiye yönelik
artan talebi eleştiriyor değiliz. Aksine, bu hasta popülasyonu içinde
doğru hasta seçiminin önemini vurgulamak istiyoruz. Plastik cerrahi
işlemlerinin, başkalarına benzemek ya da başkalarını tatmin etmek
için değil; yaşla, doğumla veya emzirme gibi süreçlerle dinamiğini
kaybetmiş yüz ve vücut alanlarını düzeltmek ya da doğuştan gelen
bozuklukları düzeltmek amacıyla kullanıldığında hem fiziksel hem de
psikolojik olarak son derece olumlu etkiler yaratabileceğini görüyoruz.
Araştırmanın ortaya koyduğu tüm faktörler, estetik cerrahinin sadece
fiziksel bir müdahale olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve algısal
bir süreç olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, ameliyat öncesi görsel algı
değerlendirmesi yapmak, hastaların beklentilerini daha iyi anlamak ve
gereksiz müdahaleleri önlemek açısından büyük önem taşıyor.”
41