Page 52 - MAKSİMUM BİZ | KASIM 2013
P. 52
sohbet sohbet
_ Yeni kitabınız yayına neredeyse hazır. Kitapta neler var, nasıl bir çer- çevesi var?
Ben bu kitapla vedalaşmak istemiyo- rum, öyle bir sorunum var. Bitirmek istemiyorum. Şu an bu röportajı o dönemde yapıyoruz. İki yazı kaldı, bitirmek istemiyorum. Sevdiğini uğur- layacaksındır havaalanından ama bir kahve içimi daha vakit olsa dersin ya, öyle. Çünkü ben kitaplarım çok okun- sun diye, çok satsın diye, listelere girsin diye yazmıyorum. Ben yazmak için yazıyorum, mutlu olduğum için yazıyorum. Çanakkale’de başlıyor ki- tap. Hep var olan bilgilerin, yanlış de- miyorum ama pek çoğunun yapbozun parçaları gibi eksik olduğunu ortaya koyuyorum.
_ O parçalar tamamlanıyor mu kitap- ta?
Hepsini tamamlıyorum. Mesela şunu merak ettim, Çanakkale Savaşı esna- sında Çanakkale şehrinde çocuklar yok muydu? Onlar nasıl anlatıyorlar- dı savaşı? Onların yaşadıkları neydi? Onları buldum. Nusret bir gece mayın döşedi, işgal güçleri gemileri çarptı, battı. Tamam. Bu doğru. Ama burada bir şey eksik değil mi? Yedi düvel bu kadar aptal mıydı? Suda mayın oldu- ğunu bilemeyecekler miydi? O eksik bilgiyi tamamlıyorum.
_ Neymiş o bilgi...
Nusret’in mayın döşediği gecenin sa- bahında bir uçak var. Ertuğrul. Kaz Dağları’nda düşmüş, sonra da onarıl- mış bir uçak. Pilotu Kemal Bey. Kemal Bey, keşif uçuşu yapıyor, mayınların temizlendiğini rapor ediyor ve bunun üzerine Nusret mayın döşüyor. O sıra- da işgal güçleri gemilerini boğazdan geçirmekle görevli Fransız Amiral’in elinde bir rapor var, bütün mayınlar temizlendi diye. Nusret büyük başarı tamam da, Ertuğrul’u niye hatırlamı- yoruz? Ertuğrul’u onaran ve Kemal Bey’le birlikte uçan kim? Vahran Bey, bir Ermeni. 1915’in martında nisanın- da, bir Türk ile bir Ermeni işgale karşı savaşıyor. Benim dediklerim mut-
50 | maksimumbiz
lak doğrudur diye de söylemiyorum, bunlar tabii ki tabu değil ama şu var, sonuçta ben bir arada yaşama kültü- rünün, herkesin ağzına sakız yaptığı barışın bilgiyle oluşturulacağına inanı- yorum ve bunu yapmaya çalışıyorum.
_ Bütün bu bilgilere siz nasıl ulaşıyor- sunuz ve neden siz ulaşıyorsunuz?
Bu alanlarda araştırma yapan, çalışan insanlar, hepimiz aynı yerde gezini- yoruz aslında. Ne aradığınla ilgilidir, neyi gördüğün. Ben şair olduğum için ayrıntıyı galiba daha iyi görebiliyo- rum. Ayrıntılardan yola çıkarak bü- tüne ulaşıyorum. Bir de ben siyasetin, iktidarın, devletin tarihini değil, insa- nın tarihini yazıyorum, çünkü aslolan insandır. Tarih iktidarların, güçlüle- rin, kralların buluşmalarıyla oluşmaz. Tarih onların karşısındaki insanın du- ruşudur. Zirvelerden çıkmaz tarih. İn- sanın zirvelere söylediği sözdür tarih.