Page 61 - MAKSİMUM BİZ | KASIM 2013
P. 61
okul korkuSu ya Da ayrılık kayGıSı
Eğitime başlama yaşının düşürülmesiyle birlikte okul korkusu anne babaların daha çok gündemine gelir oldu. Çocukların annelerinden ayrılıp eğitim sistemine teslim edilmesi için belli bir olgunluk yaşına gelmesi mi temel sorun yoksa okul korku- su hangi yaşta olursa olsun karşımıza çıkabilen bir olgu mu? Aslında her ikisi de! Çocukların ailenin güvenli ortamından çocuğa bütünüyle yabancı ve kaotik gelebilecek bir yere (kreş ya da okul) geçişleri sancılı bir süreçtir. Bu nedenle modern toplumlarda bu geçiş süreci yapılandırılır. Öte yandan eğer bir çocuğun annesinden ya da bağlandığı başka bir bakımveren- den ayrı kalmasıyla ilgili özel bir güçlüğü varsa -ki buna ayrılık anksiyetesi diyoruz- çocuk her yaşta sorun yaşayabilir.
ayrılık kayGıSı neDen olur?
Ayrılık kaygısı, bebeğin ayrı odada uyuyamaması, yalnız başına oynayamaması, annenin işe başladığı dönemde her sabah yaşanan krizler ve nihayetinde okula başlama yaşında okul korkusu olarak karşımıza çıkan psikolojik bir sorun. Ayrılık kaygısı yaşayan çocukların, anneden ya da başka bir bakım verenden ayrıldıkları durumlara karşı aşırı korku tepkisi verdikleri, ayrı kalma anlarına tahammül edemedikleri ve bu nedenle kreşe ya da okula başlamakta oldukça zorlanıldığı görülür.
kayGılı anneler
Ayrılık kaygısına bağlı sorunlar nedeniyle kliniğe getirilen çocukların annelerinin çoğu zaman çocuklarından daha kaygılı olduklarını, çocuğu yalnız görüşmeye aldığımızda kapının önünden ayrılamadıklarını ya da çocuk klinisyenle içeride yalnız kalmak istemediğinde annelerin de endişele- nip çocuğu bırakamadıklarını sıkça gözleriz. Ayrıntılı öykü alındığında kaygılı çocukların annelerinin de kaygılı bir ailede yetiştiklerini dolayısıyla kaygının kuşaktan kuşağa aktarılan bir fenomen olduğunu
teDavi yÖntemi
Öncelikle tedavi için çok ileri durumlar dışında ilaç başla- madığımızı belirtmeliyiz. Tedavide anne ve çocuğun ayrı kalma anlarına karşı birlikte eğitimini hedefliyoruz. Bu çalışmalar etkili sonuçlar sağlıyor. Çocuklarımız ise eğer biz doğru yöntemi istikrarlı biçimde uygulayabilirsek hızla uyum sağlayarak yüzümüzü güldürmeye devam ediyorlar.
sından gecikmeye neden ola- bilir. Duymakta güçlük çeken çocuk derslerine karşı ilgisiz kalabileceği gibi, kendini ifade edemeyen çocuk çevresine karşı hırçın ve sinirli olabilir. Bu nedenle okula başlamadan önce ve okul döneminde yılda bir kez KBB muayenesi önem kazanmaktadır.
Alerji açısından şüpheli bulunan çocukların okul öncesi değerlendirilmesi, gerekirse alerji testlerinin yapılması önerilir.
PsİkİYaTrİk vE Psİkolojİk
soruNlar
maksimumbiz | 59