Page 217 - YÜZYILLIK İMZA
P. 217

Y Ü Z Y I L L I K İ M Z A
Daha sonraki yıllarda Anadolu Sigorta Genel Müdürü olarak görev yapan
Musa Ülken deprem döneminde yaşadıklarını yıllar sonra şöyle aktaracaktı:
1999’da Marmara Bölge Müdürüydüm, Adapazarı’na gittik,
eksperlerimiz ve acentelerimizle sigortalılarımıza ulaşmaya
çalışıyoruz, hasar tespiti yapıyoruz. İstanbul’a dönüp ödemeleri
hazırlıyoruz, tekrar oraya dönüyoruz, çek dağıtıyoruz. Çekleri
alırken ağlayan insanlar gördük. ’Bundan başka hiçbir şeyim
kalmadı, bununla yeni bir hayat kurmaya çalışacağım’ diyen
bir sigortalımız vardı, onu hiç unutmuyorum. Sigortacılık böyle
saygın bir meslektir. Depremde bir sürü sanayi tesisi, işyeri
hasar gördü, onlar sigortadan aldıkları parayla tekrar çalış-
maya başladı, bundan saygın ne olabilir? Sigortacının itibarı
böyle zor zamanlarda ortaya çıkar.306
Önceki felaketlerde görüldüğü gibi yaşanan yıkım sonrasında teminatsız
konut ve işyerlerinin yaşadığı çaresizlik toplumda sigorta bilincini artırmıştı.
Yılın son çeyreğinde deprem teminatı isteyen kişi ve kuruluşların sayısında
olağanüstü denecek ölçüde artış görüldüğü medyaya yansımaktaydı.307 Öte
yandan 17 Ağustos depreminin ardından uzunca bir süre artçı depremler
yaşanmış, bu da deprem sigortası talebinin hızla artmasına neden olan bir
diğer etken olmuştu. Bu süreçte bazı sigorta şirketlerinin artan deprem
riski karşısında müşterileri geri çevirdiği bildirilmekteydi. Deprem sigortası
primlerinin yükseleceği beklentisi ve reasürör bulamama endişesi de şir-
ketlerin bu tutumunda rol oynamaktaydı.308 Bu arada Marmara Bölgesi’nde
çok sayıda hasarlı bina bulunması sigorta şirketlerini poliçe kesmeden önce
daha dikkatli davranmaya sevk etmiş, binalarda yapılan tespit çalışması
sonrasında yetkililerden alınan “hasarsızdır” raporuna göre teminat ver-
meye başlamışlardı. Aynı şekilde kasko sigortalarında da şirketlerin aracı
görmeden sigorta yapmamaya özen gösterdikleri bildirilmekteydi.309
9 . 2 0
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK)
Türkiye’de deprem sigortalarının geçmişi 40 yıl kadar geçmişe uzanma-
sına rağmen halk nezdinde yeterince rağbet görmemişti. 17 Ağustos dep-
remi öncesinde sadece 500.000 konut poliçesi mevcuttu ve hasar gören
213.000 konuttan sadece 14.000 konut sahibi deprem teminatı bulunduğu
için zararını sigortadan alabilmişti. Bu süreçte yaşanan mağduriyetler ve
kamunun karşılaştığı büyük mali yük zorunlu deprem sigortasını gündeme
getirmiş ve 27 Aralık 1999 tarih ve 23919 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname
ile bu doğrultuda ilk adım atılmıştı. Kararname ile Doğal Afet Sigortaları
Kurumu (DASK) kurulmuş, kurumun teknik işletmeciliğine ise ilk aşamada
Milli Reasürans tayin edilmişti. Primler DASK altındaki deprem fonunda
toplanacak, sigorta şirketleri ise komisyon karşılığında poliçe keseceklerdi.
306 “Anadolu Sigorta sektörde bir okuldur”, Sigorta Dünyası, Mayıs 2015, Yıl: 56, No: 648: 15.
307 “İki Satırla”, Sigorta Dünyası, Ekim 1999, Yıl: 40, No: 467: 12.
308 “Deprem Sigortası Çıkmaza Girdi”, Milliyet, 24 Ağustos 1999.
309 “Deprem Sigorta Talebini artırdı”, Cumhuriyet, 13 Eylül 1999: 12.
2 1 5



















































   215   216   217   218   219