Page 42 - MAKSİMUM BİZ | NİSAN 2022
P. 42
Kültür - Sanat
Filmin yazım, hazırlık, çekim ve post prodüksiyonu ne kadar sürede tamamlandı?
Filmin yazım aşamasından seyirci ile buluşmasına kadar tüm aşamalar pandemi şartları altında gerçekleşti. Bu durum özellikle çekim aşamasında
bizi oldukça zorladı. Set için
her şey ayarlanmışken son
gün bir kapanma kararı gelip gelmeyeceğini bekliyorduk. Neyse ki her şey yolunda gitti
ve çekimleri istediğimiz sürede bitirebildik. 2020 Temmuz’unda çekimler dört gün gibi bir sürede tamamlandı. Filmin kurgusunu da Eylül ayı sonunda bitirdik. O günden beri film, festivallerde seyirci ile buluşmaya devam ediyor.
Filmin ortaya çıkış hikayesi nasıl gerçekleşti?
Tiyatroda çoğunlukla komediler yazdım ama sinemaya geçtikten sonra ilk üç filmimi de dram türünde çektim. Artık bir
komedi çekme zamanı geldi
diye düşünüyordum. Aynı zamanda yıllardır bu ülkenin televizyonlarında mafya üyelerinin kahramanlaştırılmasından
son derece rahatsızdım ve
o kahramanların hayatlarına başka bir açıdan bakan bir
iş yapmak istiyordum. Bu iki amaç bir senaryoda buluştu ve Konsensüs ortaya çıktı. Ülkenin içinde bulunduğu hali bir
mafya çetesinde geçen bir olay üzerinden anlatan, üyesi oldukları mafya çetesine demokrasi getirmeye kalkan üç kafadarın hikayesini kaleme aldım.
Kısa film türünde bir mafya hikâyesi anlatmak nasıl bir deneyimdi? Filmle ilgili aldığınız tepkiler nasıl?
Aslında senaryoyu yazmaya başladığımda öngördüğüm uzunluk orta metraj filme denk geliyordu ve öyle de oldu ama filmin kısa metraj olarak katılabileceği festival ve dolayısıyla da ulaşabileceği seyirci sayısı daha fazla olacağı için 45 dakika sürecek filmi 19 dakikaya indirdim. Sonuçta amaç, ürettiğimiz eseri insanlarla buluşturmak. Filmin tiyatro versiyonu için oldukça sadeleştirdiğim hikâye sonucunda, bir buçuk saatlik bir oyun çıktı ortaya. Bu hâliyle filmin de oyunun da adı Konsensüs ama ikisi oldukça farklı işler diyebilirim. Filmin kısa metraj olması ile mafya hikâyesi olmasının yarattığı fazladan bir dezavantaj olmadı. Aksine mafya
çetelerinde görev alan kişiler, TV dizilerimizde gösterildiği uzun ve detaylıca işlenmeye değer kahramanlar değil, derinliksiz
ve basit insanlar oluyorlar. O nedenle kısa metrajda hızlıca
ve kolayca tanınmaya müsait
tipler çıkarılabilecek insanlar aslında. Filmin aldığı tepkilerden memnunum, genel olarak beğenildi ama teknik gözle izleyenlerin bazı yetersizlikler bulduklarına eminim. Çünkü bir yapımcı olmadan, oldukça düşük bir bütçe ile çektik filmi.
Mafyanın işleyişine aykırı olan ‘demokrasi’ gibi absürt bir fikir bu anlamda hikâyeyi de yumuşatıyor. Sert bir hikâye anlatmak yerine absürt bir iş sunma fikrine nasıl kapıldınız?
Her şey tam olarak o fikirle
başladı zaten. Amaç sadece
bir mafya öyküsü anlatmak
değil, insanlığın diline pelesenk ettiği ama uygulamada hiçbir yerde göremediğimiz gerçek demokrasi ile sınavını işlemekti. Bu sınavda çok başarılı olduğumuz söylenemez. Diğer bir deyişle demokrasi, bir mafya çetesinin işleyişine aykırı olduğu ölçüde kendi içinden diktatör heveslileri yetiştirip onlara tüm yetkileri
verip tebaa olmaya teşne insanların yaşayışına da aykırı. Dolayısıyla evet, hikâye absürt
ve trajikomedisi de bu yanından çıkıyor. Aynı yaşadığımız günlerde olduğu gibi.
Sistem eleştirisini böyle bir hikâyeyle aktarma fikri nasıl ortaya çıktı?
Konsensüs filminin hareket noktası Halil Cibran’ın bir sözüydü: “Eğer tahtından indirmek istediğiniz bir despotsa, önce onun sizin içinizde kurduğu tahtı devirin.” Yaşadığımız en büyük sorunların temelini anlamak için bu söz üzerine düşünmek lazım bence. Filmde
de hep bu eksende kalmaya ve insanın egosuyla olan ilişkisinin nelere neden olduğu gerçeğine ayna tutmaya çalıştım.
40 | maksimumbiz