Page 49 - BODRUMDERGI | MAYIS 2022
P. 49
Malign tümörler genellikle ince duvarlı damarlar ve arteriovenöz şantlar içermektedir. Bu damarlarda düşük direnç ve yüksek diastolik kan akımlarının Doppler ile tespit edilmesi ile malign-benign ayrımı yapılabilir.
3- Tümör Belirteçleri
Ca 125 düzeyi, ilerlemiş over kanserlerinde yüzde 80 yükselir. Erken evre over kanserlerinin yarısında Ca 125 düzeyi normal (35 iu/ml’nin altında) olabilir. Ca 125 düzeyi benign KC hastalıkları, pankreatit, menstrüasyon, uterin fibroidler, PID, endometriozis gibi benign durumlarda da artabilir.
Bu nedenle menopoz öncesi dönemde Ca 125 yüksekliği her zaman kötü
huylu bir tümör göstergesi değildir. Menopoz sonrası dönemde Ca 125 yüksekliği, Ca 125’in yükseldiği iyi huylu durumlar olmadığı için daha anlamlıdır. Postmenopozal dönemde over kitlelerinin varlığında CA 125 yükselmiş ise kitlelerin kötü huylu (malign)
olma ihtimali daha yüksektir. Ca 125 testleri, rutin check-up programlarında tarama testi olarak kullanılmamalıdır. Kanser olmayan durumlarda da yüksek olabildiği için hastalarda gereksiz endişeye yolaçabilir.
Tedavi Süreci
1- Bekle-Gör:
Eğer kistler basit, küçük görünümlü ise şikayet yoksa 2-3 ayda kaybolur. Bu nedenle kanser şüphesi olmayan kistler bir süre takip edilir ancak kaybolmuyorsa o zaman patolojik değerlendirme için kist veya kitlenin ameliyatla çıkartılıp değerlendirilmesi gerekir.
2- İlaç Tedavisi:
Doğum kontrol hapları hormonal kistlerin yaratmış olduğu adet düzensizliklerini düzene sokar ve kistlerin kaybolmasını hızlandırır. Aynı zamanda yeni hormonal kistlerin ortaya çıkmasını önler. Ancak hormonal olmayan, tümöral kistlerin yok olmasını sağlamaz.
3- Cerrahi Tedavi:
Over kaynaklı kitlelerin malign–benign ayırımında yüzde 100 duyarlı herhangi bir test yoktur. Bu nedenle şüpheli adneksiyel kitlelerde primer yaklaşım
cerrahi incelemedir. Preoperatif değerlendirmede malignite tanısında pozitif sonuçlar nedeniyle çoğu benign kitleler gereksiz yere laparotomi ile değerlendirildiği, malign kitlelerin
bir kısmınında yanlış olarak transvers kesi ile değerlendirildiği ve tedavi edildiği görülmektedir. Bu nedenle, şüpheli adneksiyel kitleler öncelikle laparoskopi ile intraoperatif olarak değerlendirilmelidir. Klinik olarak aşikâr malignitesi olan kitleler (asit varlığı, omental cake) median kesi ile laparotomiyle tedavi ve değerlendirme yapılmalıdır. Eğer kistler büyükse,
ağrı yapıyorsa, görüntüsü şüpheli
ise hormonal kist olduğu düşünülüp 2-3 aylık takipte kaybolmamış ise çıkartılması gerekir. Bazılarında sadece kist (kistektomi) çıkartılır, bazılarında ise kist veya kitle yumurtalıkla birlikte (ooforektomi) çıkartılır. Eğer kistin değerlendirmesinde kanser olma ihtimali yüksekse, menopoz sonrası görülen bir şüpheli kitle ise veya beklenmedik bir şekilde ameliyatta kanser olduğu öğrenilirse hasta bir jinekolojik onkoloğa refere edilmelidir.
Laparoskopik Cerrahi:
Yumurtalık kistleri mutlaka laparoskopik olarak ameliyat edilmelidir. Bu yöntemle kist veya kitlenin operasyon esnasında ikinci
bir değerlendirmesini yapmak mümkün olur. Aynı zamanda hasta
iyi huylu bir tümör için gereksiz
açık cerrahiye gitmemiş olur. Eğer kistin ameliyat öncesi ve ameliyat esnasındaki değerlendirmede iyi huylu bir tümör olduğu düşünülüyorsa,
laparoskopik kistektomi yapılarak
kist çıkartılır ve patolojiye gönderilir. Eğer ameliyat esnasında yapılan değerlendirmede kanser çıkabileceği düşünülüyorsa, yumurtalık kist ile birlikte (laparoskopik ooforektomi) patlatmadan çıkartılır ve ameliyat sırasında hızlı patolojiye (Frozen Section) gönderilir. Eğer sonuç iyi huylu gelirse ameliyata son verilir,
kötü huylu gelirse laparoskopik veya açık cerrahiyle (midline kesi) rahmin, yumurtalıkların ve lenf bezlerinin çıkartıldığı standart kanser cerrahisi yapılır. Hastanın yaşı genç ise ve tümör sadece bir yumurtalıkta sınırlı ise
diğer yumurtalık ve rahmin bırakıldığı doğurganlığı koruyucu ameliyat yapılır.
Komplikasyonlar
Over Torsiyonu:
Eğer kist 4-5 cm’den büyükse kendi etrafında dönebilir ve yumurtalığın kan akımı ve beslenmesi bozulur. Şiddetli ağrı, bulantı ve kusma olur.
Kist Rüptürü:
Kistlerin patlaması sırasında içindeki sıvı karın boşluğuna yayılır, eğer rüptür sırasında kanamada meydana gelirse şiddetli ağrı ve iç kanama
olur. Kist ne kadar büyükse rüptür riskide o kadar fazladır. Cinsel ilişki gibi fiziksel aktiviteler bu ihtimali artırır. Kist rüptürü, ameliyat esnasında kanser olan bir kistte meydana gelirse kanserin yayılmasına yol açar.
Bu nedenle kanser şüphesi olan kistlerin patlamadan çıkartılması gerekir.
47