Page 62 - MAKSİMUM BİZ | EYLÜL 2025 | SAYI:25
P. 62
İ ş K ü l t ü r / Y e n i Ç ı k a n l a r
KOYU MAVI MEMLEKET
KUMAŞI - SUNAY AKIN
Sunay Akın Koyu Mavi
Memleket Kumaşı’nda,
Mustafa Kemal
Atatürk’ün Cumhuriyet’i
neden “kültür” üzerine
kurduğunu gizli
kahramanlarımızın
öyküleri üzerinden
anlatıyor. Sanatın,
kültürün bağımsızlıkla
eşdeğer tutulduğu bir
mirası devraldığımızı
hatırlatıyor bizlere.
Çanakkale Savaşı’nı
cephede resimleyen
ressamlarımız, Latmos
Dağı’ndaki mağara
resimleri, Gülcemal
gemisinin burnuna çizilen
köpükler, Yaşar Kemal
ve Arif Dino’nun Paris
Garı’ndaki bekleyişleri,
Pendik’te bir evde
ortaya çıkan Exupéry
fotoğrafı, Mustafa
Pilevneli’nin Kaşinozaki
Feneri’nin yanındaki
müzede sergilenen
tablosu, Vedat Günyol’un
elinden geçen Ferhan
Şensoy’dan ilk, Sait Faik’
ten son bir öykü… Sunay
Akın bir kurşun asker
misali balığın karnında
başladığı serüvenlerini,
her zaman evine geri
dönerek bitiriyor…
KARANLIK YOLLAR
İVAN BUNİN
İvan Bunin’in 1937-1944
yılları arasında kaleme
aldığı öykülerden
oluşan Karanlık Yollar,
Nobel ödüllü yazarın
ustalık eseri olarak
tanınmaktadır. Yazarın
ilk çalışmalarından
beri zihnini meşgul
eden aşk teması,
Karanlık Yollar’daki
öykülerde aykırı, sivri
ve kabullenmesi zor
biçimleriyle yeniden
belirir. Bunin’in
yaratıcılığında aşk,
insanın içinde bulunduğu
trajik evrenin dokusudur.
İdeal ile gerçeklik
arasındaki karşıtlık, ten
ile ruhun çekişmesi,
güdüler ile akıl arasında
savruluşlar iki dünya
savaşının, devrimlerin
yıkıp geçtiği bir tarih
aralığında aşkı aynı
anda hem güçlü bir
yaşamsal bağ hem de
ölümcül bir kopuş hâline
getirir. Rus edebiyatında
insan ruhunun ele
avuca gelmez yönlerini
sözcükleriyle yakalayan
özgün üslubuyla Bunin,
aşka bakışımıza kırk ayrı
öyküde meydan okuyor.
60 maksimumbiz
GENÇLIK – YOLUN SONU
JOSEPH CONRAD
Joseph Conrad’ın
Gençlik ile Yolun Sonu
yapıtları, yayınevimizden
yayımlanmış olan
Karanlığın Yüreği’yle
birlikte bir üçlemenin
tamamlayıcısıdır.
Conrad, öykü içinde
öykü sunan katmanlı
anlatımıyla, okuru
yaşam yolculuğunda
benimsediği ilkelerin
geçerliliği üzerine
derinlikli sorgulamalara
davet eder. Bir serüven
atmosferinde işlediği
deniz ve doğanın
evcilleştirilemez güçleri,
insani değerlere kökten
meydan okuyan kaosun
metaforlarıdır. Peki
insan, kendi ilke ve
istemlerine kayıtsız bu
evren karşısında âciz
midir? Conrad’da insan
tam da gençlik, olgunluk
ve yaşlılık evrelerinde
bu meydan okumaya
farklı yanıtlar üreten
bir sentezdir. Marlow
karakterinin damgasını
vurduğu Gençlik,
direngenlik ve umutla
bu kırılganlığın üzerine
yürür.
AYTAŞI
WILKIE COLLINS
Wilkie Collins (1824-
1889): Gizem ve
dedektif romanlarının
öncüsü kabul edilen
İngiliz romancı. Collins,
birlikte de çalıştığı
dostu Charles Dickens’ın
gölgesinde kalmadan
önce hatırı sayılır bir
şöhrete kavuşmuştur.
Birçok kaynakça ilk
dedektif romanı sayılan
Aytaşı, 1868’de Charles
Dickens’ın All the Year
Round dergisinde tefrika
edilmeye başlandı. Bu
son derece sürükleyici
eser, Hindistan’da bir
tapınaktan çalınan
Aytaşı’nın ikinci defa
çalınmasını konu edinir.
Anlatı farklı tanıkların
ağzından yazılmış,
böylelikle olay örgüsü
de tıpkı bir elmasın
yüzeyleri gibi tek
tek işlenmiştir. Janr
içinde güncelliğini hâlâ
koruyan eksantrik dâhi
dedektif karakteri,
şüphelilerle dolu kır evi,
olayın suç mahallinde
yeniden canlandırılması
gibi temalar ilk kez
Aytaşı’nda yer
bulmuştur.