Page 18 - BODRUMDergi | KASIM 2024
P. 18
SEYAHAT SEYAHAT
TARIHÇESI
13. yüzyılda kurulmasından bu yana Berlin hep bir şeylerin merkezinde yer
almıştır. Prusya Krallığı’na, Alman İmparatorluğu’na, Weimar Cumhuriyeti’ne,
Üçüncü Reich’e başkentlik yapan Berlin, günümüzde Almanya’nın başkenti ve
en büyük şehridir. Aynı zamanda da bir eyalettir. Kuzey Almanya’da, Spree ve
Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur.
II. Dünya Savaşı’nda harabeye dönen Berlin, müttefik devletler tarafından işgal
edildi. Şehir, dört sektöre bölünerek ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve SSCB’nin
kontrolüne girdi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise şehir ikiye bölündü. Doğu
Berlin, Doğu Almanya’nın başkenti olurken Batı Berlin 1961-1989 yılları arasında
Berlin Duvarı ile çevrildi. Bu duvar “Utanç Duvarı” olarak da bilinmektedir. O
dönemde Berlinlilerin doğudan batıya geçişi en katı yöntemlerle engellendi.
Berlin’i inşa eden mimar Karl Friedrich Schinkel’in tasarladığı binalar,
büyükelçilikler, saraylar, müzeler tamamen kentin doğu kesiminde kaldı.
Türkiye’den kaçak yollarla getirilen Bergama Sunağı’nın sergilendiği dünyanın
en önemli müzelerinden biri olan Bergama Müzesi ve Cölln ile Berlin’i
birleştiren anlaşmanın yapıldığı St. Nicholas Kilisesi de tıpkı diğer önemli
yapılar gibi Doğu Berlin’de kaldı.
1989’da duvarın yıkılması ve 3 Ekim 1990’daki birleşmenin ardından şehir,
Almanya’nın başkenti konumuna geri dönmüş, karanlık yıllarını geride bırakarak
Avrupa’daki en hareketli, ileriye dönük ve modern merkezlerden biri hâline
gelmiştir. Almanya’nın eski başbakanlarından Angela Merkel’de duvarın yıkıldığı
gün bariyeri aşarak Batı Almanya’ya geçen binlerce insan arasındaydı.
16