Page 76 - BODRUMDergi | MAYIS 2024
P. 76
PATİLİ DOSTLAR
Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyorlar?
İsteklerini o kadar iyi anlatıyorlar ki şaşırırsınız... İkisinin de bambaşka karakterleri var. Bilmesem akraba olduklarına bile inanmazdım. R2 çok temkinli, sessiz ve çekingen bir kedi. Sadece bazen “makau” diye ince bir ses çıkarıyor ben hemen durumu anlayıp kendisiyle ilgileniyorum. Genelde yemek istiyor tabii. İnsan sevmiyor pek, o yüzden herkesi yaklaştırmıyor kendisine. Sadece kendisi istediğinde kucağıma gelir, genellikle kutusunda oturur, lazer ve top oynamayı çok sever. D2 ise bambaşka... O daha oyuncu, hareketli, sosyal ve meraklı. Ama asla lazerle oynamaz, hatta R2 lazer oynarken sinirlenir. O daha çok küçük oyuncakların, fındıkların ve zıplayan topların peşinden koşmayı sever. Ayrıca sürekli bir şeylere söylenir evde, memnuniyetsiz şekilde gezer canı sıkılınca. Yani “mızır” benim tabirimle. Acıkınca asla rahat bırakmaz, gece 3’te de olsa uyandırır beni. Uyarı ısırığı yapar, hafifçe ıslak burnunu tenime değdirip inceden dişlerini hissettirir. Bu, “Mama verecek misin yoksa ısırayım mı?” demektir. Pavlov’un bahsettiği koşullanma konusu bizde tam tersi şekilde oldu. Onlar beni eğitti diyebiliriz yani. Zil sesi (miyav) duyunca hemen fırlayıp kendileriyle ilgileniyorum.
Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?
İnsan sevmiyorum... Hayvanlarla daha iyi anlaşıyorum diyelim.
Karar vermeden önce evde bir hayvanla yaşamanın nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mıydı?
Pek yoktu aslında. Hatta
çekirdek ailemde kimsede benimki gibi bir hayvan sevgisi görmedim, genelde uzaktan severler. Annem de babam da
hiç bakmadı. Anneannem ve babaannemde de yok. Hatta
evde hayvan tercih etmezler diyebilirim. Küçüklüğümden beri pelüş hayvan oyuncakları hep
çok severdim. Bebeklerle hiç oynamayıp hep oyuncak tavşanlar ve ayılarla oynardım. Benim genel olarak anaç mizaçlı bir karakterim var. Kedilere de annelik edebileceğimi düşünüyordum. Ayrıca onlarla yaşamanın bana
da çok iyi geleceğini tahmin ediyordum ki tahminim doğru çıktı.
Patili dostlarınızın aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti? Kedilerin eve gelmesinin ertesi sabahı ağzım burnum akarak korkunç bir şekilde uyandım. Meğer kedilere alerjim varmış. 29 yaşındaydım ama bu derece kedi alerjim olduğunu daha
yeni öğreniyordum. Hâliyle
çok üzüldüm. Çünkü böyle yaşayamazdım ve onları geri götürmem gerekeceğini düşündüm. Karar vermeden önce birkaç gün beklemek istedim ve sonra doktora gittim, alerji hapı kullanmaya başladım. İlk üç hafta misafir odasında kaldılar. Sonra yavaş yavaş salona geçtiler. Bu süreçte yatak odası ve mutfak hep kapalıydı, oraya girmeleri yasaktı. Alerjimin hafiflemesiyle geceleri de yatakta birlikte uyur hâle geldik. Sonra alerjim tamamen geçti, sanırım bağışıklık kazandım. Ağustos’ta 10 yaşına basacaklar. Artık sarılıyorum, öpüyorum kokluyorum, mıncıklıyorum. Burnumun dibinde yatıyorlar, hiçbir problemim kalmadı. Mutlu mesut hep birlikte yaşıyoruz.
74