Page 50 - MAKSİMUM BİZ | SONBAHAR 2011
P. 50

 fiehirden kaç›fl
 “Gelin ba¤a yefliller kuflanan do¤ay› görün Her köflede bir çiçek dükkan› açan do¤ay› görün Güller gülerek sesleniyor bülbüllere:
Susun, susarak do¤ay› görün.
Yukar›daki dörtlük büyük tasavvuf flairi Mevlana’ya ait”... Üstad›n insanlar› neredeyse 800 y›l önce do¤aya davet etti¤ini düflünürsek; bundan 800 y›l önce bile do¤aya ih- tiyac›m›z varm›fl demek ki. E¤er insan do¤as›na hiç uy- gun olmayan günümüzün gri, kasvetli flehirlerini, solu- du¤umuz havadaki zehirleri, her gün muhatap olmak zorunda kald›¤›m›z trafi¤i ve her türlü konforu düflü- nülmüfl ama suni havas›, do¤all›ktan ve insandan uzak mimarileri ile yaflad›¤›m›z, çal›flt›¤›m›z binalar› görmüfl olsayd› “do¤ay› görün ve orada kal›n” derdi herhalde.
fiehirde do¤mufl ve flehirde büyümüfl, uzaklarda akra- balar›n›n yaflad›¤› bir köyü bile olmam›fl biri olarak ço- cuklu¤umdan beri flehrin d›fl›na hep büyük bir özlem,
Tepemanay›r›-Dikenli Parkuru
karfl› konulmaz bir ilgi duydum. Robinson Crusoe’un batan gemisinden kurtulup s›¤›nd›¤› ›ss›z ada ve o ada- da gemiden kurtard›¤› k›s›tl› malzeme ile kurdu¤u ha- yat mükemmel bir macerayd› çocuklu¤umda. Kurtul- mak umuduyla ›srarla ufukta bir gemi aramas›n› anla- yamazd›m. Büyüdüm. Okuldu, iflti derken flehre hapsol- dum. Ama her f›rsatta bir bahane –ve bir kafa dengi- bularak flehirden kaçt›m. Kaç›fllar›m›n baz›lar› bal›k tutmak amaçl› olsa da baz›lar› sadece do¤ada olmak amaçl›yd›. Sonralar› fark ettim ki, benim gibi flehirden kaçmaya çal›flanlara yard›mc› olan –ve bundan ticari kazanç sa¤layan- turizm flirketleri türemifl. Yap›lan ak- tivitenin ad›n› da ‹ngilizceden oldu¤u gibi alm›fllar: Trekking.
48
  


























































































   48   49   50   51   52