Page 37 - BODRUMDERGI | ŞUBAT 2022

‘Badem, Datça’da Bayram’la yakalandı’ şeklinde asparagas fok magazini yapıldı. Bu arada o da şezlonglarda yattı, teknelere çıkıp dinlendi, sahilde plaj havlularına uzandı. Aslında vahşi bir hayvandı ve ayarları bozulmuştu. Uyarınca ‘sevme hakkımız elimizden alınamaz’ diyenleri içgüdüleriyle cevapladığı, düpedüz saldırdığı da oluyordu. Badem’e taş da atıldı, sırtında sopa da kırıldı. En son Karaca’daki Deniz Canlıları Rehabilitasyon Merkezi’ndeki havuza gidiyordu Badem. Hamileymiş; ama yavrusu ölü doğdu. Neden? Bir rant meselesi ve bürokrasi çıkmazı nedeniyle önce çevreyi kirlettiği gerekçesiyle canlı balık yemesi yasaklandı, sonra o merkezden gönderildi. Yavru, karnında beslenememiş yeterince.
O günden sonra ağır depresyona girdi Badem. Kıyıda günlerce inlediğini gördüler. Sonra da birden çekti gitti. O zamandan beri tek emare yok. Yunanistan’da yeni bir hayat kurmuş da olabilir, ölmüş de... Belki de bir mağarada insanlardan uzak yalnız yaşlanıyordur... Badem’in hikâyesi sadece Türkiye için değil dünya literatüründe de birçok ilki barındırıyor. 2014’ten bu yana Datça’lı,
3 yıldır da Bodrum’luyum. Ne zaman Datça’ya gitsem artık anıt olarak Datça Marina’da bulunan Badem’i mutlaka ziyaret ederim. Bizim çocuklar da sanki o yaşıyormuşçasına her seferinde aynı sevgi gösterisinde bulunuyorlar. Seviyorsan, uzak duracaksın; insanlık için büyük bir sınavdı bu, verilemedi. Fazla sevgiden Badem’e maraz doğdu.
35