Page 49 - SEDEF - Hz.Mevlana'dan İnciler
P. 49
Temiz aşk, Muhammed’le eşti. Allah aşk yüzünden ona “Sen olmasaydın...” dedi.
Hasılı o, aşkta tekti. Onun için Allah, peygamberler içinden O’nu seçti.
Gönüllerin dönüşünü aşktan bil. Aşk olmasaydı dünya, donar kalırdı.
Bu dünya pazarında sermaye altındır; o dünyada ise aşk ve iki ıslak göz.
Zahirî güzelliğe ait bulunan aşklar da aşk değildir; onlar sonunda bir utanç vesilesi olur.
En güzel olan Allah aşkından başka ne varsa can çekişmeden ibarettir...
Âşıklık, gönül iniltisinden belli olur; gönül derdi gibi bir dert yoktur.
Âşığın hastalığı diğerlerinden farklıdır; aşk, Hakk sırlarının üsturlâbıdır.
Âşıklar ferahlık kadehini, sevgilinin eliyle öldürüldükleri zaman içerler.
Dirhem vermek cömert kişiye lâyıktır. Can vermek de esasen âşığın ver- gisidir.
Âşık, aşk diyarında ne söylerse söylesin, ağzından aşk kokusu duyulur. Âşıkların varlıkla işi yoktur; âşıklar, kârlarını sermayesiz elde ederler.
Âşıklar, yoklukta çadır kurarlar; onlar, yokluk gibi bir renktedirler, bir tek ruhları vardır onların!
Âşıklara sevgilinin güzelliği müderristir; defterleri, dersleri, meşkleri de onun yüzü!
Aşk, âşıkların vücudunu inceltir, zayıflatır; sevgililerin vücutlarınıysa gü- zelleştirir.
Âşık, başını verince akıl kalır mı gayri? Her şey helâk bulur, yalnız O’- nun hakikati kalır.
Kul, daima elbise, vergi diler; âşığın elbisesi ise daima sevgilinin cemâli- dir.
Şeytan bile âşık olsa topu çeler; bir Cebrâil kesilir, şeytanlığı ölür.
Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyacı olmayan Allah’ın vasıflarındandır. Ondan başkasına âşık olmak, geçici bir hevestir.
Çünkü mecazi aşk, altınlarla bezenmiş bir güzelliktir. Görünüşü nurdur, fakat içi dumandır.
!49