Page 27 - BODRUMDergi | MAYIS 2025
P. 27

Neden olmasın? diyen tasarımcılar
sayesinde, kişiliği olan mekânlar
yükselişe geçiyor. Kendi hikâyesini
anlatan mekânlar; 2025’in en dikkat
çekici ve cesur tasarımları arasında yer
alıyor. Artık kullanıcılar mekânlarında
sadece konfor değil, aynı zamanda
ifade arıyor. Bu ifade; bazen bir duvarı
boydan boya kaplayan canlı bir renk,
bazen de alışılmadık bir malzeme
tercihi ile hayat buluyor. Paslanmaz
çelik yüzeyler, mozaik karolar, organik
formlu mobilyalar, hatta bilinçli bir
şekilde asimetri oluşturmak... Bunlar
artık birer hata değil, tamamen bir
anlatım aracı oluyor.
Zıtlıkta Denge Arayışı…
2025’in en dikkat çeken özelliği ise
bu iki yaklaşımın çatışmak yerine
birbirini dengelemesi. Bir duvarda
sakin krem tonları varken diğerinde
çağdaş bir sanat eseri tüm dikkatleri
üzerine çekebiliyor. Modern bir
koltuk takımı, vintage bir lambaderle
tamamlanabiliyor. Yani tasarım
artık bir kutba sadık kalmıyor kişisel
tercihlerin sentezinden doğuyor.
Mekânlar farklı stillerin bir araya
geldiği hibrit anlatılara dönüşüyor. Bir
mekânda Japon wabi-sabi anlayışıyla
döşenmiş sade bir köşe, hemen
yanında Bauhaus etkisinde bir sanat
objesiyle tamamlanabiliyor. Yani
tasarımın dili artık evrensel kodlardan
çok, bireysel seçimlerden oluşuyor.
Tüm bu eğilimlerin ötesinde iç
mimarlıkta en önemli soru değişmiyor:
Bu mekân kimin için ve ne için var?
2025’te iç mimarlık bir yol ayrımına
değil, bir senteze giriyor. Zamansızlık
ve cesaret artık birbirine rakip değil,
birbirini tamamlayan unsurlar.
Kullanıcıların beklentisi de bu yönde.
Hem konforlu ve sade hem de kendine
ait detaylar taşıyan bir mekân. Bu
nedenle biz tasarımcıların da sadece
trendleri takip etmekle kalmayıp her
projenin kendi dilini oluşturmasına izin
vermemiz gerekiyor. Çünkü iç mimarlık
artık sadece mekân tasarımı değil, bir
yaşam şeklini ifade etme biçimidir.
2025’in en büyük trendi belki de bu
soruya verilen dürüst cevaplarda gizli.
Çünkü ister zamansız bir sadelik ister
cesur bir yorum seçilsin, asıl mesele o
mekânda yaşanacak hayatın kalitesi…
Gelin birazda 2025 İç Mekân Trendlerini
Bodrum özelinde değerlendirelim.
Ege’nin en özel köşelerinden biri olan
Bodrum yalnızca bir tatil beldesi değil,
aynı zamanda özgün bir yaşam tarzının,
doğal şıklığın ve sade zarafetin simgesi.
2025 yılı iç mekân trendleri ise bu
ruhla birebir örtüşüyor. Global tasarım
akımlarıyla şekillenen yeni yaklaşımlar,
Bodrum’un doğallığını ve karakterini
yansıtan mekânlarla iç içe geçiyor.
Bir yanda zamansız, doğaya saygılı
ve rafine bir duruş, diğer yanda cesur,
özgün ve karakter sahibi mekânlar.
Peki Bodrum’da hangisi daha baskın?
Zamansızlık mı, yoksa cesaret mi?
Cevap ise her ikisi birden. Ama dengeli
ve yerel kimliğe saygılı bir biçimde.
Bodrum’un doğal ruhu Bodrum
mimarisi, yüzyıllardır doğa ile uyum
içinde şekillenmiş durumda. Beyaz
badanalı duvarlar, taş dokular, serin
tutan zeminler ve doğadan gelen
malzemeler. İşte 2025’in zamansızlık
anlayışı da tam olarak bu köklere
dönüyor. Keten perdeler, açık tonlu
taş ya da mikro çimento zeminler,
mat yüzeyler ve ahşabın doğal tonları
Bodrum’da sıkça karşımıza çıkan
detaylar arasında. Renk paletinde ise
beyaz, bej, açık zeytin tonları ve denizi
hatırlatan mavi-yeşil tonlar öne çıkıyor.
Bu yaklaşımda abartıya, parıltıya yer
yok. Ama her detay özenli bir zarafetle
düşünülüyor. Sade yaşam felsefesi
Bodrum’un yavaş ve dingin temposuyla
kusursuz bir uyum yakalıyor. Her ne
kadar Bodrum denilince ilk akla gelen
sadelik olsa da son yıllarda özellikle
genç neslin ilgisiyle birlikte bölgeye yeni
bir dinamizm de gelmiş durumda.
2025’te cesur tasarımlar Bodrum
evlerinde de kendine yer buluyor.
Gündoğan’da deniz manzaralı bir
terasta yer alan kırmızı lake bir mutfak
dolabı, Yalıkavak’ta modern heykelsi bir
şömine ya da pastel tonlarda seramik
duvar karoları… Artık bu detaylar hiç
de şaşırtıcı değil. Renk kullanımı cesur
ama dozunda. Çoğu zaman doğaya
selam veren tonlarda. Zeytin yeşili,
kobalt mavisi, kum sarısı gibi renkler
artık sadece tekstilde değil, sabit
elemanlarda da kullanılıyor.
Yerel Kimlik + Global Bakış = 2025
Bodrum Stili
Bu yılın en büyük tasarım anlayışı
ise kimliksiz şıklık döneminin sona
ermesi. Artık her mekân kendi
hikâyesini anlatmalı. Bodrum’da bu
hikâye; çoğu zaman doğayla kurulan
ilişki, malzemenin sadeliği ve mekânın
nefes almasına izin vermekle başlıyor.
Ama aynı zamanda cesur fikirler,
kişisel dokunuşlar ve detaylara verilen
önemle anlam kazanıyor.Bodrum’da
trend hissetmektir. Burada bir tasarım
yalnızca güzel olduğu için değil, bir
yaşam biçimini yansıttığı için kıymetli
hâle geliyor.
Zamansız malzemelerle inşa edilen
bir mutfak tezgâhı, sabah güneşiyle
parlayan bir taş zemin ya da Ege’nin
mavisini taşıyan bir koltuk minderi. Bu
detaylar trend değil, yaşamın ta kendisi.
İç mimarlıkta belki de asıl mesele
şu soruda yatıyor. Bu mekân ne
hissettiriyor? Bodrum’un cevabı belli;
Doğal, zarif ve özgür.
25
   25   26   27   28   29