Page 41 - MAKSİMUM BİZ | ŞUBAT 2017

MAKSİMUMBİZ
39
Kübizmiz'in izleri ilk olarak I Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda Paris’te görüldü 20 yüzyılın başlarında yavaş
yavaş
şekillenmeye başlayan bu akım mo- dern sanatın geçici etkilerini resmetmekten ve çok renkli resim sanatından hoşlanmayan genç ressamların öncülüğünde ortaya çıktı Bu genç ressamlar o ö dönemlerde herkes tarafından çok benimsenen görme duyusunu odağına alan Empresyonizm yerine aklın gücünü ortaya koyan Kübizm’i hayata geçir- meye çalıştılar Tablolarını sağlam temellere oturtmak isteyen genç grup Paul Cezanne’ın izinden giderek onun Provence manzaraların- dan dan ve ve natürmortlarından esinlendiler ve ve bu durumun da da etkisiyle Kübizm adında bir sanat akımı ortaya çıktı Kübizm tasarım sanatı olarak tanıtıldı (O güne kadar çıkan diğer akımların taklit sanatı olduğu varsayılıyordu) Kübizm’in Öne Çıkardıkları
Kübizm ile dünyadaki küçük olayların ve an- lamlarının yakalanması hedeflendi Söylenme- miş miş ve görülmemiş olanı gün ışığına çıkarmak amaçlandı Aklın değil düş gücünün yapacağı bir iş olduğu ortaya çıktı ve resim sanatında kendini göstermeye başladı Kübizm ile varlığın dış görünüşüyle birlikte iç dünyasının
betimlenmesi amaçlandı Sanatçılar anlatımı canlı kılmak için yapıtlarını duygularla olayları karıştırarak hazırladılar Çıktığı yıllarda birçok resim alanında kendini gösteren bu akım 1913’lü yıllarda Guillaume Apollinaire’in gayretiyle edebiyata da girdi Böyle bir süreç başladıktan sonra Andre Salmon Pierre Reverdy Jean Cocteau Blaise Cendrars Mak Jacob gibi birçok büyük şair Kübizm’i edebiyatta kökleştirmeye ve geliş- tirmeye çalıştılar Fakat tüm bu gayretlere
rağmen Kübizm 1914’lü yıllarda etkisini yitirdi Türkiye’de ise bu akımın yayılması I Dünya Savaşı’ndan sonra oldu Özellikle resim ala- nında Kübizm’e bağlı çalışmalar yapıldıysa da da köklü bir akım olamadı Kübizm Prensipleri
Empresyonizme Tepkili: Empresyonizm Empresyonizm ko- nunun belli bir ışık altındaki görünüşünü yani direkt kendisi değil yarattığı duyumları sapta- maya çalışan bir sanat metoduydu Kübizm’e göre Empresyonizm gelip geçici durumların tasviriydi Kübizm ise değişmeyen özün tas- virine çaba gösterir Herhangi bir eşyanın dış görünüşüyle birlikte özünün de gösterilebiliyor olması gerekir Bir şeyi sadece dış görünüşüy- le le ele almak onu madde olarak düşünmektir Sanat onun bu tarafını göstermek zorundadır Konuyu bir bütün halinde tutmak gerekir Parçalar ayrılır yeniden birleştirilir:
Kübizm’de manzara veya olayın geçtiği yer ana parçalarına ayrılır sonra bu parçalar parçalar sa- natçının kişisel görüşüne göre tekrar birleştiri- lir Böylece eser aslındaki gibi değil sanatçının duyumuna göre geometrik bir karakter içinde yeniden can bulur Kübizm ile sanatçılar yapıtlarında
anlatımı canlı kılmak için duygularla olayları karıştırarak yansıtıyor