Page 13 - BODRUMDergi | ŞUBAT 2024
P. 13

    Mesut Yar’ın bir yanı tanınmış ve ünlü bir insan diğer yanı ise eş, baba ve oğul... Bunların hepsine birden nasıl yetişiyorsunuz? Günde kaç saat çalışıyorsunuz? Ailenize ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Eve iş götürüyor musunuz? Duygu en çok da sevgi planlaması var bende. İş ya da meşguliyet sonsuza kadar sürmesi gereken bir şey değil. İnsanın kendisine güvenli koyaklar dalgasız limanlar bulması gerekli. Benimkisi bu anlamda sanırım aile marinası. Günde 18 saat kafa aralıksız çalışıyor. Buna iş de diyebilirsiniz profesyonel meşguliyet de. Ama ailemle bir şey, özel bir zaman planladığım da kepenkler iner ve kendi salaşım içerisinde mutluluk vitrinini kurarım. Artık kimin payına ne düşerse. Eşimle mutluyum. Oğlumun kendine ait bir hayatı var. Müdahale etmem ama gözlerim, kollarım. Evi işe götürmeyi tercih ederim diğer taraftan da...
Çok çalışıyorsunuz, hayatı ıskaladığınızla ilgili zaman zaman kendinizi sorguluyor musunuz?
Elbette hayatı birden fazla kez ıskaladım. Kendime yetişemediğim, önemsemediğim zaman dilimleri oldu. Bunun getirdiği kayıpların sonradan farkına vardım. İnsan içindeyken bir çok analizinde yanılgı payı daha yüksek oluyor. Ama anlar kendini tekrarladığında bir önceki deneyimden hareketle bir şeylerden ödün veriyorum. Anne ya da baba sevgisini çok göremedim. Rol modelim ikisinin de kaybından sonra rahmetli anneannem oldu. Dirayetli ve omurgalı bir kadındı. Küçük bir derebeyi gibi görürdüm onu. Prensiplerinden ödün vermeyen, kendi ağırlığının misliyle yükünü sırtında taşıyan bir kadındı. Biraz kendimi
de O’na benzetiyorum. Ancak geçmişte harcanıp gitmiş zamanlara hiçbir şekilde üzülmüyordu ki bu bende tam tersi bir noktadadır. Hayat, harcadım seni be!
Bireysel anlamda Mesut Yar olarak sanatla ilişkiniz nasıl, neler yapıyorsunuz?
Müzik dışında edebiyat çok zamanımı aldı geçmişte. Gençliğim hakikaten ekin ekerek geçti. Şimdi biraz daha bilge bir çağın içindeyim kendim için. Zenginleşmek adına yeniden üretime geçmek, kelimeden koridorları yürüyerek pencereye ulaşmak gibi bir hayalim var. Sanat benim için iyi çekilmiş bir kâinat fotoğrafı; içinde her lezzetten eser miktarda barındırıyor. Ha, el becerim olsa mutlaka bir heykeltraş olmayı isterdim. Taşın ömrü kum olana kadar ama insanlık tarihinden biraz daha fazla ve konforlu yaşama şansı var heykellerin. Vandallar olmadıkça elbette!
Bir evcil hayvanınız var mı? Varsa onunla ilişkiniz nasıl?
Yok. Otuz yıl kadar kedilerle iç içe yaşadım. Ahşap bir evde büyüdüğüm için diğer küçük arkadaşlarla da ilişkim oldu. Fare, akrep, örümcek filan. Bir de köpeğimiz vardı bir zaman. Sıcak yaratıklardır. Masum bakışlı olanlarını severim. Şimdi eşimle kendimiz için bulduğumuz sıfatlarla idare ediyoruz o sevgiyi. İkimiz de birer sincap hayvanıyız. Uçan sincap ikilisiyiz...
 11


























































































   11   12   13   14   15