Page 44 - MAKSİMUM BİZ | MAYIS 2017
P. 44

 SOHBET
JEHAN
 BARBUR
  “HER DAİM AŞK!”
Hem başarılı bir şarkıcı Hem başarılı bir yazar Hem De kelimeleri bambaşka boyutlara ulaştıran muazzam bir şair JeHan barbur... şiiri cümlelerin Devrilmesi, Dilin Devrimi olarak tanımlayan barbur şöyle Diyor: “şiir Düşünce Hızının sözDe bir mantığa giyDirilmesiDir; yakıştığı Da olur, yakışmaDığı Da... DokunDuğu DokunabilDiği kaDarDır. Düz yazının soyutuDur.”
Şiir ve etikalardan oluşan üçüncü kitabını hazırlayan Jehan Barbur, aynı zamanda beşinci albümünün de
hazırlık sürecine başladı. Kelimelerle arasında bambaşka bir bağ bulunan Barbur ile derin bir sohbet gerçekleştirdik.
Şarkılarınızın da yazdıklarınızın da ortak bir yönü var. Kelimeler... Ben gerek şarkılarınız- da gerek kitaplarınızda asıl büyüleyici olanın seçtiğiniz kelimeler olduğunu düşünü- yorum. Kelimeleri seçerken neye dikkat ediyorsunuz? Bir kelimede asıl önemli olan şey nedir?
Kelimeler aklımdan içimden geçenler... Fikrin soyutluğunu kıran yansımalar. Kelimeleri seçmem, akar onlar... Ancak ve ancak bir yazıyı bitirdikten sonra yeniden dönüp oku- rum. Birkaç kez hatta... Kulağıma garip geleni ararım, mantığa çelme takanı silerim, kendini yenileyeni değiştiririm. Elimdeki kelimelerle bir şey inşa etmedim hiç. Anlatmayı istediğim ne varsa, en doğru anda hislerime hizmet ettiler; ben de yazdım...
Hayatınıza yön veren birkaç kelimeyi sorsak ne derdiniz?
Her daim aşk! Sonra da ‘temkin’, ‘tenezzül’, ‘cesaret’ ve elbette ki 'sağlık'!
Yazdığınız ve söylediğiniz halde hala bir şey- leri dışarıya vuramadığınızı düşündüğünüz oluyor mu? Böyle bir duyguyla karşı karşıya kaldığınızda neler hissediyorsunuz?
Ben kendini her anlamda tamamlamış biri değilim, olamam da... Dönüşüyor, değişiyoruz. Dışa vurmak için değil, anlatmak için yazıyo- rum. Kurtulmak için değil, sahiplenmek ve
paylaşmak için... Kendimi anlayamadığım, içimde neler yaşadığımı bilmediğim anlarla dolu hayatım. Yazdıklarımın asli sebebine dahi uzağım çoğu zaman. İnsan neden anlatır? Kifayetsizlikten belki ya da bencillikten, kor- kudan, yalnızlıktan... Bilmiyorum ki! Bu yazma eylemi, sebebini bilince sihrinden olur. Bir tek buna tutunabilirim.
Sizin vesilenizle dünya literatürüne çok sa- yıda değerli eserler kazandıran ve 2 Ocak’ta hayatını kaybeden “John Berger”i anmış olalım...“Günümüzde zenginlerin haksız yere elde ettiklerini korumak için yaptıkları korkunç canavarlıklara karşı dünyada en kesin biçimde karşı duran güç şiirdir. İşte bu yüzden, fırınların saati aynı zamanda şiirin de saatidir” diye tanımlıyor şiiri... Siz nasıl tanımlarsınız?
Konuşamadıklarımızdır şiir benim için. Yani cümlelerin devrilmesidir. Dilin devrimidir. Duygu ve algı kaymasıdır; gerçeğin bükülmesi ve yeniden sorgulanmasıdır. Şiir başka bir yer- den konuşma biçimidir... Şiir düşünce hızının sözde bir mantığa giydirilmesidir; yakıştığı da olur, yakışmadığı da; ama neye ve kime göre? Dokunduğu, dokunabildiği kadardır. Düz yazının soyutudur.
42 MAKSİMUMBİZ
   

















































































   42   43   44   45   46