Page 57 - OPT MAYIS 2025
P. 57
. . .
OPTISYENIN SESI
imkansız kılıyor. Yarı şaka olarak verilen bu ad, değerlerin on binler hanesinde, küçücük bir
rüzgardaki küçücük bir esinti değişiminin belli değişiklik yapıp modeli tekrar her çalıştırdığında,
bir zaman sonra korkunç bir fırtınaya neden sözü bile edilemeyecek bir ufacık farklılık onun
olabileceğini, atmosferin en küçük bir fiziksel dünyasında birbirinden çok değişik fırtınalara
değişime karşı ne kadar aşırı derecede duyarlı neden oluyordu.
olduğunu vurgulamaya çalışır. Kaos teorisi bizi nereye götürür bilinmez ama
Her ne kadar hava karmaşık bir sistemse de artık havaya başka bir gözle bakacağınızdan
bilinen fiziksel kanunlara uyması gerektiğinden, ve hava tahmininde artık tek bir kaynağa bağlı
onu en gerçekçi bir şekilde modelleyebilmek bilim kalmayacağınızdan eminim.
insanlarının uzun süredir üzerinde çalıştıkları
konulardan biri olmuş.
Havanın davranışları periyodik değil
1950’li ve 60’lı yıllarda hava tahmininde
ulaşılacak başarının hayali insanların başını
döndürecek kadar büyüktü. Uluslararası araştırma
projeleri insanoğlunun havanın acımasız
diktatörlüğüne son vermesini amaçlıyordu.
Ancak sonuç, kurulan büyük hayallere göre bir
fiyasko oldu. Mevcut fiziksel kanunlar atmosfere
uygulanamaz diye düşünenler bile çıktı. Ama
açıkça unutulan bir şey vardı: Havanın davranışları
bir sarkaç gibi sabit, periyodik bir özelliğe sahip
değildi. Havanın her molekülünde bir başka
kararsızlık ve karmaşa gizliydi, yani “kaos” göz ardı
ediliyordu.
Kaos teorisinin gerçek kaşifi Edward Lorenz,
1960’ta atmosferin ilk basit modeli olan bir
“oyuncakhava”ya sahip olmuştu. Lorenz bu
bilgisayar dünyasında “doğacığı”nın kanunlarını
serbestçe ve dilediğince değiştirerek yıllarca
deneyler yaptı. Rüzgarların esintileri konusundaki
çalışmaları hiç beklenmedik sonuçlar verdi.
Bilgisayar modelinin başlangıç anındaki sayısal
Haziran 2025 OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ 57