Page 38 - C:\Users\hamdi\Documents\Flip PDF Professional\e dergi\
P. 38

İHL MESLEK DERSLERİ

                                                             SANAL HAYATIN GERÇEK HESABI


                                  İnsanoğlu,  sosyal  bir  varlıktır.  Kendi  bayağı da sinir bozucu... Bunun, onun  Yıkılan yuvalar, bozulan işler veya iliş-
                                  başına  yalnız  bir  yerde  yaşayamaz.  gıybetini  yaptığı  kadar,  o  da  diğerinin  kiler, intihara kadar giden psikolojik so-
                                  Çevresinde  birileri  olsun,  onlarla  ilişki  gıybetini  yapmış  olmalı... Yoksa  onlar  runlar… Tüm bunlar, sildim denilmekle
                                  halinde  bulunsun  ister.  Allah,  onu  bir  ne konuşacak?   telafi edilmeyecek kadar derindir. Aca-
                                  aile  içerisinde  toplumla  ilişkiler  halin-             ba  amel  defterinden  de  ilgili  belgeler
                                  de  yaratmış  ve  böyle  kodlamıştır.  Bu   Sanal âlemin en baş kurbanı   silinmiş  midir?  Onları  önemseyenler
                                  nedenle insanların akrabaları, dostları                   için duyurulur.
                                  olur.                        Allah,  öldürmeyi  yasaklar.  Bir  kişiyi
                                                               öldürmeyi,  bütün  âlemi  öldürmek  gibi   Yanlışa nasıl bir tavır?
                                  Fakat modern insan, bir dönemde bun- değerlendirir. Aslında sanal ortamlarda
                                  dan  sıkıldı  ve  sonra  evinde  hayvan  en çok yara alan ve ölen de insan kal- Hadis-i  şerifi  biliyor  olmalısınız.  “Kim
                                  beslemeye başladı. Sonra bunlar yet- bidir. Buranın baş kurbanı olarak, görül  bir  münker  (yanlış)  görürse;  bunu
                                  medi.  Bir  ara  sanal  bebekler  meşhur  kırıklarını  bulmak  mümkündür.  “İncin- eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse,
                                  oldu. Tabii sanal bebekler de doyurma- memek  ve  incitmemek”  üzere  kurulu  diliyle bu konuda gerekli uyarıları yap-
                                  dı insanları. Sonra da teknoloji, sanal  bir  medeniyetin  çocukları,  gözünün  sın. Buna da gücü yetmezse, kalbiyle
                                  bebeklerin yerine, sanal arkadaşlıkları  içine  bakarak  söyleyemeyeceği  çoğu  buğzetsin  (Bu  yanlış  davranışa  karşı
                                  ve dostlukları üretti. Şimdi sosyal med- şeyi, buradan rahatça yazabilmektedir.  içinden kızıp ondan uzak olsun). Bu da
                                  ya sayesinde, insanlar çok uzaklarda,  Doğal olarak bu da kırılmış ve incinmiş  imanın en zayıf noktasıdır.”
       HASAN KIZMAZ               tanımadıkları  yüzlerce  hatta  binlerce  bir dizi gönlü ortaya çıkarır. İnsan kalbi
                                  arkadaşa sahip oldular.      kırmanın, umutlarını tarumar edip, ha- Kalple  buğzun  bile,  “imanın  en  zayıf
                                                               yallerini  yıkmanın  Kâbe’yi  yıkmaktan  noktası”  olarak  tanımlandığı  bir  dün-
                                  Ağızdan  dökülen  her  kelime  gibi  par- daha  beter  manevi  sonuçlar  doğura- yada,  yanlışı  seyretmek,  beğenmek,
                                  mağın dokunduğu bütün her bir harf için  cağını her defasında ifade eden İslam  paylaşmak  daha  büyük  cürümlerin
                                  ayrı bir vebalin oluşabileceğini unuttu- büyükleri, bu gün sosyal medyaya yeti- habercisidir. Ahiret gününe  inanan  bir
                                  lar. Biz Müslümanlara Allah, “Fasık bir  şemiyor ne yazık ki...    Müslümanın  yapması  gereken  davra-
                                  kimsenin getireceği haber” konusunda                      nışlar,  bu  hadisi  şerifte  sıralanmıştır.
                                  dikkatli  olmayı  emreder.  Hadis-i  şerif,  Çok  ağır  şeyleri  bile  söylemek  istedi- Kulak  tıkama,  görmezden  gelme  gibi
                                  “Kişinin  her  duyduğunu  nakletmesinin  ğiniz  birisinin  karşısına  çıktığınızda,  bir  seçenek  sunulmamıştır.  Hal  böy-
                                  yalandan  müktesep  bir  günah  olarak  onun gözlerinden, yüz hatlarından etki- leyken, ona beğeni bırakmak, içindeki
                                  yeterli geleceğini” haber verilir. Hadis-i  lenir ve kimi cümleleri yutarsınız. Ama  bazı  küçük  ve  kıymetsiz  kazanımlar
                                  şerif, “her duyduğunu” diyor. Ya yalan  görmeden yazılmış ifadeler, nereleri ta- için  paylaşmak  ancak  vebale  vebal
                                  olanlar?  Araştırılmayanlar?  Ben  daha  rumar edecek? Ekranın başında bunu  ekler.
                                  uydurulanlara değinmedim.    dikkate  almadan  yapılan  yazışmalar,
                                                               bir gün hesap olarak dönecek elbette.  Resme aldanıp, yazıyı ıskalamak veya
                                          Mahremiyetin ihlali  Burada her çıkan söz, yazılan her bir  yazının kurbanı olup, resme yenilmek
                                                               kelime, vurulan her bir tık, adisyon fi- bu âlemin cürümlerindendir.
                                  Sosyal  medya  deyince  insanların  ak- şinde yer alacaktır. Böylece tamamının
                                  lına  mahremiyet  sınırlarının  tamamen  bir hesabı da olacak. Ağızların mühür- Hayat  sanal…  Zevkler  geçici…    Ho-
                                  aşılması  mı  gelecek?  Ya  da  buna  bir  lenip,  ellerin  konuşturulacağı,  ayakla- biler,  fobiler  özel…  Beğeni  butonuna
      MUSTAFA SAVAŞ ÇEŞMECİ       tür tatmin ve reklam duygusu mu de- rın şahit tutulacağı günde kırılmış kalp- basanlar çok fazla… Arkadaşlık istek-
                                  meli? Bazı insanlarda var olan, teşhir  lerin, incinmiş veya kullanılmış, atılmış  leri  en  çok  ona  gelir…  Herkes  onun
                                  etme hastalığının değişik bir tezahürü  gönüllerin  de  hesabı  en  ciddi  şekilde  yorumuna  hayran…  Sevmediklerini
                                  olsa  gerek.  Bir  araya  gelen  anne  ve  görülecektir.     fena hırpalardı… Onun tarafından be-
                                  babaların, çocuklarının karnesi ve not-                   ğenilmek  diğerleri  için  de  çok  büyük
                                  larıyla  övünmesinin  resme  dökülmüş   Sanal cesaret… Nereye kadar?   mutluluk  kaynağıydı…  Onun  klavye-
                                  halidir  bu.  Eski  mahalle  arası  çocuk                 sinden  dökülürse  bir  haber,  mutlaka
                                  kavgalarında evlerinde olan eşyalarıy- Bu  renkli  ekranlar  ve  uçsuz  iletişim  itibar kazanırdı… Gerçi bazen de tak-
                                  la övünme, “Ama benim babam senin  ağları, insana farklı bir cesaret de ve- tıklarını  yalan  yanlış  da  olsa  perişan
                                  babanı döver!” godoşlanmasının büyü- riyor. Asmak, kesmek, vurmak kırmak  ederdi. Sanal bir ortam nede olsa, sıkı-
                                  müş insanlardaki yüzü… “Benim de bir  hepsi çok doğal ve kolay işler oluveri- şınca orada bir “pardon” yazmak, özür
                                  ailem,  kızım,  gelinim  veya  oğlum  var.  yor. Dünyada bunlara ne kadar hesap  dilemek çok da zor değildi. Bu konuda
                                  İnanmazsan bak işte!” versiyonu mu?   sorulabilir bilemem ama ahirette bunla- kimseye verecek bir hesabı da olmadı-
                                                               rında bir karşılığı olacaktır. “Dil, göz ve  ğı için, rahat at koşturmuştu…
                                      Hesapsız dünyanın bilançosu   kalp… Hepsi de yaptıklarından sorum-
                                                               ludur.”  Karşısında  olmayan  birisi  için  Hesap melekleri gelene kadar… Aman
                                  Bu  dünyada  yaşamak  güzel... Almak,  bol keseden her şeyi söyleyerek, kendi  Allah’ım! Bunlar ne kadar da ince şey-
                                  vermek, yemek, içmek, sevgi, nefret…   taraftarları nezdinde bir itibar kazanımı  leri  sorarlarmış.  Meğer  her  bir  harfin,
                                  Hepsi de çok hoş şeyler. Lakin hesabın  olsa da gerçek öyle olmayacaktır.    butonun,  beğeni  veya  alkışın  hesabı
     AHMET SIRMACI                olması zor geliyor insana. Tabi rasyo- Bir başkasının duygu dünyasını harap  varmış. Bu meleklerin elekleri ne kadar
                                  nel  bir  anlayışın  kölesi  olarak  aklıyla  etmek için kullanılan, gerek kırıcı, ge- da ince…
                                  övünen  modern  insan,  bazı  hesapla- rekse  gönle  işleyen  ılık  cümleler,  ayrı  Sanal  bir  haya-
                                  rın ve cezaların da olmasını arzuluyor.  bir cesaret işidir. Asıl cesaret, ateşine  tın tamı tamına
                                  Mesela, kendi mahallesini tehdit eden  dayanabileceğin bir cehennem için ha- gerçek  bir  he-
                                  hırsızların  öldürülmesi  lazım...  Onlara  zır olmaktır.    sabı varmış…
                                  ölüm  cezası  bile  az  gelir(!).  Zira  söz              Hesabınız  ko-
                                  konusu olan, kendi canı ve malıdır. Bu-  Sildin mi? Silindi mi?    lay gelsin…
                                  radaki hesaba ve cezaya bir sözü yok.
                                  Hatta ilahi sınırları bile az bulunduğunu  Günah işlemenin ve bir kulun hakkına
                                  hissettirir.                 tecavüz  etmenin  bu  kadar  ucuzladığı
                                                               bir dönemde, en kolay savunma, “Sil-
                                  Ama  “nemmamlık  yapmanın  karşılığı- dim abi... O iş tamam… Bir yanlışlık ol-
                                  nın  cennete  girememek”  olması,  ba- muş…” olacaktır. Oysaki ekrandan sili-
                                  yağı da ağır bir cezadır. Gıybetin, ölü  nen veya silinmiş gibi görülen sözlerin
                                  kardeşin etinin yenilmesi olarak tanım- gizlenmesi, incinmiş kalplerin tamirine
                                  lanması, kabulü zor bir durum… Oysa- yaramayacaktır. Biz kul hakkı diye bir
                                  ki laf olsun diye söylenmiş, sadece mu- cürmü biliriz ki Allah af şartını ilgili şah-
                                  habbet açmak için dile gelmiş şeylerin  sa bırakmıştır. Hal böyleyken, silinmesi
              38
           KADİR GÖKLÜ            bu  denli  ağır  ceza  ile  tehdit  edilmesi  yeterli olmayacaktır.    HAŞİM AKIN
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43