Page 10 - Nefes8TÜMÜ_Neat
P. 10

Rüstem Çetinkaya
                                TİM SEKTÖRLER KONSEYİ MADEN SEKTÖR KONSEYİ BAŞKANI
                                İMİB BAŞKANI - TEMMER MERMER YÖNETİM KURULU BAŞKANI


              ÇEVRE  YA DA MADEN AYRIMI YAPMADAN ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ
              Madenler, hepimizin bildiği gibi günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası. Cep telefonundan bilgisayara, otomo-
              bilden beyaz eşyalara kadar modern dünyada kullanılan tüm araç ve gereçler madenlere dayalı malzemelerle üreti-
              liyor. Üstelik üretim aşamalarında artık madenlere eskisinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla sürdürülebilir
              bir üretim için dünya var oldukça madenciliğin de yapılması gerekiyor. Yeteri kadar anlatılamadığı ve sadece kötü
              örnekler göz önüne çıkarıldığı için kamuoyunda bir kirlilik olarak görülen madenler, aslında doğanın bize çok önemli
              bir lütfu. Bizler yerin altından çıkardığımızı, yerin üstünün refahı için kullanıyoruz. Mevcut yaşam tarzımızı ve hayat
              kalitemizi devam ettirmek istiyorsak madenlerin bunun temel taşı olduğunu unutmamamız ve bunu kamuoyuna
              doğru bir şekilde anlatmamız gerekiyor.


              ÖNCE İNSAN, SONRA ÇEVRE, SONRA MADEN
              İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) olarak Türkiye’nin geleceğinin madenler olduğunu her ortamda dile ge-
              tiriyoruz. Türkiye’nin geleceği madenlerde derken, ‘önce insan, sonra çevre, sonra maden’ diyerek hareket ediyo-
              ruz. Çevre, tarım ve madenciliğin bir arada yapılabileceğini anlatmaya çalışıyoruz. Bir ülkenin kaynağı varsa bunun
              çıkarılması gerektiğini, ülkenin gelişimi için bunun şart olduğunu biliyoruz. Örneğin; Çin gayrisafi milli hasılasının
              yüzde 20'sini madenlerden elde ediyor. Rusya’da bu oran yüzde 14. Bir ülkenin bir kaynağı varsa o kaynağı çıkarmak
              zorundasınız. Ülkemiz doğalgaz, petrol olarak zayıf bir noktada. Bu yüzden ülkenin yeraltı kaynaklarını en verimli
              şekilde kullanmalıyız. Eğer madencilik konusunda gelişmiş ülkeler seviyesinde üretim yapabilirsek yıllık ortalama 6
              milyar dolar ihracatımızın 30 milyar dolar seviyelerine çıkabileceğini söyleyebiliriz. Eğer bu rakamlara ulaşabilirsek
              Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren sektörleri arasında ilk sıraya çıkabiliriz. Böylece hammadde anlamında da
              bağımsızlığımızı yakalayabiliriz.

              TARIM VEYA MADEN AYRIMI YAPMADAN ÜLKEYE DEĞER KATABİLİRİZ
              Bu hedeflere yürürken ‘Madencilik ve çevre bir arada olabilir.’ diyoruz. Toplumun ve kuruluşların endişelerini bilimsel
              çerçevede tartışmaya, konuşmaya hazırız. Biz de aynı endişeleri taşıyor, buna göre hareket ediyoruz. Unutulmasın ki
              çevre duyarlılığı en fazla olan bizleriz. Avrupa Birliği ülkelerinde tarım, turizm, çevre ve maden hepsi bir arada yapı-
              labiliyor. Tarım veya maden ayrımı yapılmadan ülkeye değer katılıyor. Üzüm bağları, tarım alanları, göller, akarsular,
              şehir merkezleri ve madenler Avrupa Birliği ülkelerinde aynı bölgeler içinde yer alıyor. Ancak, ülkemizde maalesef
              ki madencilik üzerine yapılan tüm algılar birini seçmek üzerine kurgulanıyor. Birini seçmek zorunda değiliz. İkisini
              birden, belli kriterlere uyarak bir arada yapabiliriz.





























                                                                                        Mermer-MTA


             10     NEFES  LİK   SAYI 08-2023


                                                                                                                 6.06.2023   00:01:48
       e-Nefes8.indd   10
       e-Nefes8.indd   10                                                                                        6.06.2023   00:01:48
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15