Page 130 - 8. SINIF AKILLI DEFTER
P. 130
ünite4 HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) DAVASINDAKİ
CESARET VE KARARLILIĞI
Peygamberimiz insanları İslam’a davet etmek için pek çok
kısa
kıs a sıkıntıyla karşılaşmış, türlü hakaret ve eziyetlere maruz
a
kıs kalmıştır. Ancak hiç birinde şikayet etmemiş ve yo-
kısa
lundan dönmeyi düşünmemiştir.
Cesaret: Yiğitlik ve kahra- Mekke ile Medine arasında savaşların yaşandığı
manlık gibi anlamlara gelir. yıllarda şöyle bir olay yaşanmıştı: Bir gün Pey-
gamberimiz bir ağaç altında dinlenirken düşman
Cesaret
kabilelerden birinin başı olan Gevres adında bir
Güç ve tehlikeli bir işe gi- adam Peygamberimizin yanına yaklaşır. Elindeki
rişirken kişinin kendinde kılıcı Peygamberimize doğru uzatarak şöyle sorar:
bulduğu güven duygusudur. “Şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” Peygam-
berimiz hiç bir korku belirtisi göstermez ve tek bir sözle
Korku veren bir olay anın-
da veya olağandışı durum- cevap verir: “Allah” Tebliğ için Taif’e giden Hz. Peygamber (s.a.v.), bu-
larda sabır ve sebat gös- rada kötü karşılanmıştır. Taşlanmasına ve ayaklarının kanlar içinde kal-
termektir. masına rağmen kararlılığını bozmamış ve asla ümitsizliğe düşmemiştir.
Huneyn’de düşmanın pususu karşısında dağılan Müslümanlara yeryüzü
Soğukkanlılığı koruyup, en- bütün genişliğine rağmen dar geldiği anda Hz. Muhammed (s.a.v.) hem
dişeye kapılmadan sakin düşman üzerine yürümüş hem de sahabenin toparlanmasını sağlamıştır.
bir şekilde hareket et-
mektir.
Hz. Muhammed'in (s.a.v.) cesaret ve kararlılık gösterdiği durumlar:
Kararlılık: Bir iş ve davranışta
sonuna kadar azmetmek, yıl- İslam’a davet için her sabah gün doğmadan evinden çıkar,
mamak bir konuda iyi düşün- Mekke’ye gelen kervanlara kendisine gelen vahiyleri anlatırdı.
dükten sonra verilen karar- Amcası Ebu Lehep de onunla çıkar, Peygamberimiz hangi çadıra
veya kervana girmişse arkasından o da gider ve yeğenini dinleme-
dan dönmemektir. melerini söylerdi. Peygamberimizin ardından olmadık iftiralar atar,
O’nun aklını kaçırdığını söyleyerek söylediklerine önem vermemele-
Azim: Karar vermek, bir şeyi rini tembihlerdi.
yapmak hususunda büyük bir
kararlılıkla gayret göster- İslam’ın ilk yıllarında Mekke’de müslüman olanların pek çoğu kendi-
ni gizliyordu. Müslümanlar gizli gizli ibadet ediyor, bunun için
mektir. Mekke’nin dışına çıkıyorlardı. O dönemde Kabe’nin yanında tek
Azmin kaynağı inançlı olmak- namaz kılan Peygamberimizdi. Bir defasında Ebu Cehil, Peygambe-
tır. Çünkü Allah’a tam anla- rimiz secdede iken başına bir deve işkembesi koymuş, namazı
bozmaya çalışmıştı. Ancak Peygamberimiz yılmadı ve Kabe’de
mıyla iman eden kişi inancını namaz kılmaya devam etti.
korumak adına azminden vaz-
geçmez. Mekkeliler Peygamberimizin amcası ve en büyük destekçilerinden
olan Ebu Talip’e gelerek ondan Peygamberimizi durdurmasını
istediler. Söylediklerine göre ya Peygamberimizi durduracak ya da
O’na verdiği desteğini geri çekecekti. Ebu Talip, Peygamberimize
bu durumu söylediğinde Peygamberimizin cevabı açık ve netti. “Bir
elime Ay’ı, bir elime Güneş’i verseler de asla vazgeçmem.”
Uhud Savaşı’nda ölümden
döndü. Hz. Ali biz O’nun
arkasına sığındık, demişti. BİR AYET BİR HADİS
“Bu işten vazgeçmem için Güneş’i sağ elime, Ay’ı da sol
Hz. Peygamber cesurdu elime verseler dahi Allah bu dini üstün kılıncaya kadar
veya ben ölünceye kadar vazgeçmeyeceğim.”
Herkesin korktuğu Hicret ederken
Ebu Cehil’in karşısına Sevr mağarasında Hz. Peygamber Mekke halkına İslam’ı tebliğ ettiğinde çe-
çıkıp çiğnediği hakkı Hz. Ebubekir’i O şitli baskılara maruz kalmıştı. Ama o ne olursa olsun bu
ödemesini istedi. sakinleştirdi. davadan vazgeçmeyeceğini bildirmiş, cesaret ve kararlı-
lıkla davasını sürdürmüştür.
130 8. Sınıf Yeni Nesil Akıllı Defter