Page 40 - DDY PARAGRAF SORU BANKASI
P. 40

İSLAM’IN PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMAYA VERDİĞİ ÖNEM

                                                                Abdurrahman’a:
               ÖRNEK OLAYLAR                                    –   Kardeşim! İşte evim, yarısı senin, işte mülküm, ya-

                                                                   rısı senindir”, diyerek fedakârlığın en güzel örneğini
                                                                   ortaya koymuştu. Ancak Abdurrahman bin Avf, ha-
              Habeşistan hicreti dönüşünde Peygamberimiz’in ya-
               nında iki ay kadar kalan Mus’ab b. Umeyr, Hicretten   zırcılığı iyi görmemiş ve Sa’d bin Rebi’e,
               on  iki  gün  önce  Medine’ye  vardı.  Hz.  Peygamber   –   Sağ  ol  kardeşim!  Allah  aileni  de,  malını  da  sana
               (sav) onu Sa’d b. Ebî Vakkas (ra) ve Ebû Eyyûb el-  bağışlasın. Sen bana çarşının yolunu göster, dedi.
               Ensârî (ra) ile kardeş ilan etmişti. Her Medineli aile,   Sa’d, ona çarşıyı gösterdi. Abdurrahman alışveriş
               evinde bir muhaciri misafir etmişti. Ensarî müslüman,   yaptı. Akşama bir miktar peynir ve yağ ile eve dön-
               muhacir  kardeşini  evine,  işine,  bağına,  bahçesine   dü. Çok geçmeden zengin oldu.
               ortak  etmişti.  Muhacir  kardeşiyle  birlikte  çalışacak,
               elde  edilen  kazancı  paylaşacaklardı.  Medineli  En-
               sar  kullanmadıkları  arazileri  kendi  arzularıyla  Pey-
               gamberimize bağışlamışlar, Efendimiz de bu araziyi     Abdurrahman b. Ebî Bekir Sıddık (ra) anlatıyor: Suf-
               Muhacirler  arasında  paylaştırmıştı.  Medineli  Ensar   fe Ashabı gayet fakir kimselerdi. Peygamberimiz bir
               daha da ileri gitmişler, İslâm kardeşleri için şu teklifte   gün şöyle buyurdu:
               bulunmuşlardı: –Ya Rasûlallah!. Hurma bahçelerimi-
               zi  de  muhacir  kardeşlerimizle  aramızda  paylaştırır   –   İki kişilik yemeği olan Suffe Ashabından bir üçüncü
               mısın? Peygamberimiz (s.a.v.):                      kişiyi, üç kişilik yemeği olan bir dördüncü kişiyi, dört
                                                                   kişilik yemeği olan bir beşinci hatta bir altıncı kişi-
               –   Hayır, olmaz, diye cevap verdi. Bunun üzerine En-  yi yemeğe davet etsin. Allah Rasûlü (s.a.v.) Suffe
                  sar:                                             ashabından on kişiyi evine götürdü. Babam Ebube-
               –   Hurma ağaçlarının bakım ve sulama işini muha-   kir ise onlardan üç kişiyi eve getirdi. Allah’a yemin
                  cirler üzerlerine alsın, çıkan mahsulü paylaşalım,   olsun ki yediğimiz her lokmanın ardından yemek
                  diye teklifte bulunmuşlar, Peygamberimiz bu tek-  DDY Yayınları  daha  çok  artıyordu.  Nihayet  misafirler  doydular.
                  lifi kabul etmişti. Hepsi:                       Yemek ilk geldiğinden daha fazla ortada duruyordu.

               –   Dinledik, itaat ettik, dediler.                 Babam Ebubekir yemeğe baktı ve anneme hitaben:
                                                                –   Ey Firas Oğullarının kızı! Bu durum nedir? dedi. An-
                                                                   nem:
              Ensar’dan Cabir b. Abdillah (ra) anlatıyor: Medineli-
                                                                –   Yemin ederim ki, yemek şu anda öncekinden üç kat
               ler hurmalarını topladıklarında paylaşma esnasında
                                                                   daha fazla, dedi.
               iki küme yaparlar, bir kümeye daha çok, diğer küme-
               ye daha az hurma koyarlardı. Az olan tarafa hurma
               dallarını koyarak o tarafı çok gösterirlerdi. Medineli-
               ler muhacir kardeşlerinin iki kümeden az olana talip     Mekke’de müşriklerin zengin ve ileri gelenleri Hz. Mu-
               olacaklarını, Medinelilere daha büyük kümeyi bıra-  hammed’e (s.a.v.) gelerek, “Biz senin yanına geldiği-
               kacaklarını biliyorlardı. Muhacirlere:           mizde, fakir ve zavallı insanları huzurundan kov. Biz
                                                                o  insanlarla  bir  arada  olmaktan  hoşlanmamaktayız.
               –   Buyurun hangi kümeyi tercih ederseniz alın, der-
                  lerdi. Muhacirler de büyük kümenin Ensar’a kal-  Çünkü biz, büyük ve zengin kimseleriz.” dediler. O, bu
                  ması  için  daha  az  görünen  kümeyi  aldıklarında   durumu kabul etmeyince, tekliflerini biraz daha hafifle-
                  büyük küme muhacirlere gitmiş olurdu. Hayber   tip “Hiç olmazsa biz senin yanına geldiğimizde, fakir ve
                  Fethi’ne kadar Ensar’ın bu güzel tavrı aynen de-  zavallı kimseler kalkıp gitseler.” dediler.
                  vam etti.                                     –   Bunun üzerine şu ayet indi:” Sabah akşam, Rab-
                                                                   lerinin rızasını dileyerek ona yalvaranları kovma.
                                                                   Onların hesabından sana bir sorumluluk yoktur,
              Abdurrahman b. Avf, Medine’ye hicret edince Pey-    senin hesabından da onlara bir sorumluluk yoktur
               gamberimiz Abdurrahman b. Avf ile Ensar’dan Sa’d    ki onları kovarak zulmedenlerden olma.” (Enam
               b. Rebi’in kardeş olduğunu ilan etti. Sa’d b. Rebi’,   suresi,  52.ayet)

                                                          40
            8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PARAGRAF SORU BANKASI
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45