Page 88 - DDY PARAGRAF SORU BANKASI
P. 88
HZ. MUHAMMED’İN (S.A.V.) DOĞRULUĞU VE GÜVENİLİR KİŞİLİĞİ
geride kalan varislerimize, çoluk çocuğumuza zaten
ÖRNEK OLAYLAR teslim edersin…” der ve çeker giderler. Kısacası,
değerli ziynet eşyalarını, öldürmek istedikleri insana
emanet ederler.
Mekke’nin en zenginlerinden ticaretle uğraşan Hz.
Hatice, Hz Muhammed’in (s.a.v) dürüstlüğünden
dolayı onunla ticari ortaklık yapmıştır. İnsanların Hz. Peygamberimiz (s.a.v) bir gün Mekke’de Allah’a
Muhammed’e (s.a.v) olan güvenini Hz. Hatice şu inanmayan, Peygamberimizin (s.a.v) elçiliğini ka-
sözleriyle ifade etmiştir: “Ey Muhammed! Sen iyi, bul etmeyen insanlara, akşam Mescid-i Haram’dan
doğru, güvenilir ve güzel ahlaklı birisin.” Mesci-i Aksa’ya gittiğini söylemişti. İnanmayan o
insanlar, Peygamberimizle (sav) alay ettiler. Bir ge-
cede Mekke’den Kudüs’e gitmek ve dönmek imkân-
Kabe, geçen uzun asırlar içinde yağmur ve sel suları sızdı ama alay edenlerin bilmediği şey, Allah’ın (c.c.)
ile harap olmuş, tamir edilmesi gerekmişti. Kureyşli- gücünün her şeye yettiği idi. Putlara tapanlar büyük
ler, Kâbe’yi yıkarak, yeniden yapmaya karar verdiler. bir sevinçle Hz. Ebubekir’in yanına gittiler ve onun
Yardımlar toplandı, gerekli malzeme temin edildi. Hz. da bunları duyunca arkadaşına inanmaktan vazge-
İbrâhim’in yaptığı temele kadar yıkarak, duvarları ye- çeceğini düşündüler. Alaycı bir tavırla ona anlattılar.
niden örmeğe başladılar. Ancak; “Hacer-ül Esved”i Sonra Hz. Ebubekir onlara, “Bunları size o mu söy-
yerine koyma sırası gelince anlaşamadılar. Kureyş’in ledi” diye sordu. Müşrikler “evet” dediler. sonra ek-
bütün kolları, bu şerefin kendilerine âit olmasını is- lediler“Arkadaşının ne kadar çılgın olduğunu gör işte
tiyordu. Anlaşmazlık dört gün sürdü, kan dökülmek bunun üzerine Ebubekir “eğer bunları o söylediyse
üzereydi ki, Kureyş’in en ihtiyarı ”Harem kapısından doğrudur” demiştir.
ilk girecek kişinin hakem yapılarak, onun vereceği
karara uyulmasını” teklif etti. Bu teklif kabul edildi. Az
sonra kapıdan Hz. Muhammed (s.a.v) girmişti. Buna Peygamberimiz (sav) bir gün Medine çarşısında ge-
o kadar sevindiler ki, “el-Emîn, el-Emîn, O’nun ha- DDY Yayınları zerken buğday dükkanının birinde, buğday çuvalına
kemliğine râzıyız…” diye bağrıştılar. elini daldırıp altının nemli, üstünün ise kuru olduğu-
nu gördü. Bunun nedenini sorduğunda satıcı bunun
yağmurdan kaynaklandığını söyledi. Bunun üzerine
Hz. Muhammed (s.a.v) tüm Mekkelilere İslam’ı anlat- Hz. Muhammed (sav) “Bizi aldatan bizden değildir.”
mak için onları Safa Tepesi’ne çağırıp, “Ey insanlar diyerek satıcıyı ikaz etti.
şu dağın arkasında size karşı hazırlanmış bir ordu
vardır desem bana inanır mısınız?” diye sormuş-
tu. Orada bulunanların hepsi birden, “Evet inanırız. Ebu Süfyan ticaret için gittiği Suriye’de Bizans İm-
Çünkü senden hiçbir zaman yalan söz duymadık.” paratoru Herakliyus’un Peygamber hakkındaki soru-
diyerek cevap vermişlerdi. larına cevap verirken Hz. Muhammed’in (s.a.v) asil
bir aileden geldiğini, hiç yalan söylemediğini, insan-
ları putlara tapmaktan alıkoymaya çalıştığını, onları
Bedir savaşından önce Müşriklerle Müslümanlar Be- Allah’ın birliğine inanmaya, namaz kılmaya, zekât
dir vadisinde karşı karşıya gelirler. Ellerindeki getir- vermeye davet ettiğini ve kendisine inananların asla
dikleri taşınabilir cinsten altın, inci, yakut gibi ziynet dinlerini terk etmediklerini ifade etmişti. Hz. Peygam-
eşyalarını Peygamber Efendimizin önüne koyar koy- berin en belirgin özelliklerinin doğruluk, iffet, ahde
maz, başlarlar konuşmaya: vefa ve emanete riayet olduğunu söylemişti.
“Ya Muhammed, az sonra yapacağımız savaşta el-
bette sizden de, bizden de ölenler olacak. Eğer biz
seni ve arkadaşlarını biraz sonra öldürürsek, zaten Ticaretle uğraşan ve Mekke’nin en zenginlerinden
gelir alırız buraya bıraktığımız şu emanetleri. Yok, olan Hz. Hatice, Hz. Muhammed (s.a.v) ile ticari or-
eğer sen ve arkadaşların bizleri öldürürseniz, sen taklık yapmış ve kendi adına çalışmasını istemiştir.
namuslu, güvenilir adamsın, Muhammedü’l Emin- Hz. Hatice O’na “Ey Muhammed! Sen iyi, doğru, gü-
sin… Sana emanet bıraktığımız bu eşyalarımızı venilir ve güzel ahlaklı birisin.” demiştir.
88
8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PARAGRAF SORU BANKASI