Page 59 - DDY EFSANEM 8. SINIF EFSANEM PARAGRAF SORU BANKASI
P. 59
ÜNİTE
Zekat ve Sadaka 2
“Veren el, alan elden üstündür.” (Buhari) “Yemin ederim ki, zekât vermek istemeyenlerle savaş
konusunda Allah Teâlâ’nın, Ebû Bekir’in kalbine tam bir
kararlılık vermiş olduğunu gördüm ve doğrunun bu oldu-
ğunu anladım. ”
“Yalnız iki kişiye gıpta edilir. Biri, Allâh’ın, mal verip hak
yolunda harcamaya muvaffak kıldığı kimse; diğeri de, Al- ÖRNEK OLAY - 2
lah’ın, kendisine ilim verip de onunla amel eden ve bun-
ları başkasına öğreten (yani ilmini infak eden) kimsedir.” Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslüman günler-
(Buhari) ce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bu-
lamadı. Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir ke-
seye koyarak Cağaloğlu’daki bir ağaca asıp, üzerine de:
– Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen mem-
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yâ Âişe! Yarım hur- leketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım. Eğer
mayla bile olsa fakiri geri çevirme.” (Tirmizi) muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al, diye yazdı.
Bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığı rivayet edi-
lir…
ÖRNEK OLAY - 3
ÖRNEK OLAYLAR Resûlüllah Hazretleri, Ashâbından bâzılarını zekât topla-
DDY Yayınları mak için vazifelendirmişlerdi. Ensâr’dan Übey bin Kâ’b,
zekât toplamak üzere vazifelendirilenlerden biriydi. Ken-
disine bildirilmiş olan mıntıkanın Müslümanlarını bir bir
ÖRNEK OLAY - 1 gezer, Allah’ın farz kıldığı zekâtlarını, Beytü’l-Mâl’e teslim
etmek üzere kendisine getirmelerini isterdi.
Ebû Hüreyre dedi ki, Resûlullah (sav)‘in vefatı üzerine, Bizzat kendisi bazı hatıralarını anlatırken oldukça ibretli
yerine Ebû Bekir halife seçilip de Araplardan kimileri din- bir vak’a(olay) nakleder. O günün Müslümanlarının zekât
den dönünce, Ebû Bekir bunlara karşı savaş açtı. Bunun gibi malî ibadetlere nasıl bir hisle baktıklarını gösteren bu
üzerine Hz. Ömer:
tarihî hâdiseyi, aynen nakletmekte büyük fayda mülâhaza
– Resûlullah (s.a.v.) “Ben insanlarla Allah’tan başka ilâh etmekteyim.
yoktur deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Kim
kelime–i tevhîdi söylerse, –İslâm’ın hakkı olan hadler ha- Şimdi söz, zekât toplama memuru Übey bin Kâ’b’tadır.
riç– mal ve canını benden korumuş olur. Gerçek hesabını Diyor ki:
görmek ise Allah’a kalmıştır” buyurmuşken şimdi sen on-
larla nasıl savaş edersin? diye karşı çıktı. – Resûl-i Ekrem Hazretlerinin emirleri üzerine Benî Kudâ,
Benî Üzre ve Benî Saad kabilelerinin sadakalarını topla-
Ebû Bekir:
maya gitmiştim. Bunların hepsinin sadakalarını topladım,
– Allah’a yemin ederim ki, namazla zekâtın arasını ayı- yalnız bir adam kalmıştı. Onun yanına gittim. Zekât top-
ranlarla mutlaka savaşırım. Çünkü zekât, malın (ödenme- lamak üzere geldiğimi söyledim, beni sürünün içine gö-
si gerekli) hakkıdır. Allah’a yemin ederim ki, Resûlullah’a türdü:
verdikleri bir deve yularını bile bana vermekten kaçınır-
larsa, sırf bu sebepten dolayı onlarla savaşırım” cevabını – Dilediğini alıp götür, dedi.
verdi.
Ben de gezdim, malların içinde ne en iyisi, ne de en kötü-
Bunun üzerine Hz. Ömer şöyle dedi:
sü olan orta bir inek seçtim.
8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ EFSANE PARAGRAF SORU BANKASI 59