Page 23 - VESSELAM 4. Sayı
P. 23

VESSELAM
       KASIM-ARALIK 2023 - OCAK-ŞUBAT 2024 / SAYI: 4







                                                   Öğrenci Köşemiz

                           Edebiyat

                                                             Kendi  kusurlarımızı  göremez  oluşumuz  bizi  birbirimize
                                                             benzer  kıldı.  Belki  de  gereksiz  yere  birbirimize
                                                             benzemeye    çalışıyoruz.   Huylarımız   değişti   ve
                                                             farklılıklarımızı  göremez  olduk.  Bakış  açımızı  bir
                                                             seferliğine  de  olsa  değiştirip  elimizdeki  aynaya  baksak
                                                             nasıl olur? O aynada gördüğümüz kişiye de yorum yapma
                                                             cesaretinde  bulunabilir  miyiz?  Hayır!  Çünkü  buna
                                                             gücümüz yetmez. Yetse bile ağrımıza gider değil mi?

                                                             Sadece  ilk  adımı  atsak  ve  sınırlarımızın  dışına  çıksak.
                                                             Sadece bakmayı değil görmeyi ve gözlemlemeyi seçsek,
                                                             farklı  olabiliriz  değil  mi?  Kimseyi  kendi  kalıplarımıza
                                                             göre  eleştirmeden,  küçümsemeden yaşasak bizi daha da
                                                             güzelleştirmez mi? Başkasının düşüncelerindeki yamalara
                        Buket SARICA                         mana  bulmaktansa  kendi  düşüncemizdeki  söküklerle
                              12-D                           ilgilensek ne kaybederiz.

        (Dîvânu Lugâti't-Türk’te geçen, “Yılan kendi egrisin    “İğneyi  kendine  çuvaldızı  başkasına  batır”  sözüne
        bilmes, tevi boynın eğri tir” sözü perspektifinde bir   değinmeden geçemeyeceğim. Özeleştiri kavramını çok iyi
        deneme yazısı)                                       özetleyen  bu  sözü  kendimize  kılavuz  edinmeliyiz.
                                                             Başkasına  yapacağımız  eleştirilerin  karşı  tarafta açacağı
                                                             onulmaz yaraları anlamak için o sözlerin yarısının bile bizi
               KENDİMİZDEN YOLA ÇIKMAK                       nasıl üzeceğini düşünmeden geçmemeliyiz.

        Yaşamımız  boyunca  çok  sık  işittiğimiz  ve  genel  olarak   Herkesin ayrı bir birey olduğunu herkesin ayrı kimliklere
        hepsine  aşina  olduğumuz  birtakım  cümleler  var.”  İnsan   sahip  olduğunu  kabullenmek  bu  kadar  mı  güç?  Birine
        insana benzer “  gibi.  Evet, dışarıdan baktığımız zaman   saygı  duymamız  için  onunla  aynı  zevklere,  aynı  dünya
        insan  insana  benzer.  Ve  hatta  bazen  öyle  benzer  ki  bu   görüşüne  sahip  olmamız  mı  gerekli?    Bırakalım  bütün
        rahatsız edici benzerliğin farkında olmak çok güç olabilir.   ırmaklar  kendi  yataklarında  aksın,  bırakalım  bütün
        İnsan  duyguları,  düşünceleri  ve  görünüşü  bakımından   çiçekler  kendi  renkleriyle  gözümüze  hitap  etsin.  Biz
        elbette  birbirine  benzer.  Fakat  farklılıkların  farkında   sadece onlarda bir güzellik görebilmek için çabalayalım,
        olmak için bunlar yetmez.                            onlarda kusur bulmak için değil.

        Bazen  bakış  açımızı  değiştirmemiz  gerekebilir.  Neden   İnsan  insanla  yarışacaksa  hoşgörü,  saygı  ve  sevgi
        sürekli  şahsımız  dışındaki  canlı  cansız  her  şeye  yorum   konularında  birbirini  geçmek  için  yarışsın.  Hümanizmi
        yapma ve kusurlarını dile getirme çabasındayız?  Neden   bütün dünyada hâkim kılmak için yarışsın. İşte o zaman
        empati kurmak bu kadar zor bir hal aldı? Yoksa toplumun   diğer konularda benzer olmak için çaba sarf etmeye gerek
        bize  dayattıklarının  baskısı  altında  mı  kaldık?  Hayır!   kalmaz.  Çünkü  güzel  bir  toplum  farklılıklara  saygı
        Çünkü bizler bencilleştik, yapraklarımız döküldü ve kuru   duyduğu   müddetçe   güzelleşir.   Çiçek   bahçesini
        bir  dala  dönüştük.  Artık  kesilmeyi  hak  ediyoruz  bence.   güzelleştiren  aynı  tip  çiçeklerin  sayısının  fazlalığı  değil
        Gözümüzün alabildiği her şeye mana bulmakta üstümüze   rengârenk, kendine özgü çiçeklerin sayısının fazlalığıyla
        yok.                                                 mümkündür.







                                                                                                     SAYFA 23

                                            Karşıyaka Hacı Fatma Bodur Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Bülteni
   18   19   20   21   22   23   24