Page 66 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 66

Darwinistler Geç Olmadan Hatalarından Dönmelidirler


                            Bi lim dün ya sı bö cek le rin vü cut yapıla rı nı ve uçuş tek nik le ri ni bile he nüz tam açık la ya maz ken,
                        bun la rın kör te sa düf ler le or ta ya çık tı ğı nın id dia edilmesi son de re ce akıl dı şı dır. Dar wi nizm'in bu

                        sis tem le rin sözde mi ma rlarından ola rak gös ter di ği mu tas yon lar sadece bir can lı yı sa kat bı ra kan,
                        vü cut or gan la rı na ka lı cı ha sar lar ve ren ve hat ta can lı nın ölü müy le so nuç la nan za rar lı et ki ler dir.
                        Ta ma men rast lan tı ya da ya lı gerçekleşen mu tas yon la rın bir böceğin ka nat la rı nı, göz le ri ni, kas la rı -
                        nı, si nir le ri ni, an ten le ri ni, so lu num, sin di rim gi bi komp leks sis te mle ri ni mey da na ge tir di ği ni id -

                        dia et mek ke sin lik le müm kün de ğil dir. Bu saf sa ta ya "inan mak" bü yük bir al da nış tır.
                            Hiç  bir te sa düf bir uçan ma ki ne, ör ne ğin bir he li kop ter mey da na ge ti re mez. He li kop ter ya pı -
                        mın da kul la nı lan tüm par ça lar da ğı nık hal de açık bir ala na bı ra kıl sa da hi, do ğa olay la rı te sa düf
                        ese ri or ta ya bir he li kop ter çı ka ra maz. Bu nu sa vun mak ne ka dar man tık dı şı ise, bir bö ce ğin ka nat -

                        la rı nın ve ya vü cu dun da ki her han gi bir or gan ve sis te min kör te sa düf le rin so nu cunda or ta ya çık -
                        tı ğı nı sa vun mak da ay nı de re ce de man tık dı şı dır. Çok açıktır ki, canlılardaki bu harika sistemler
                        ancak hepsi bir arada olduğu zaman tam olarak çalışabilir ve canlı hayatını rahatlıkla devam etti-
                        rebilir.

                            Uçmanın nasıl bir şey olduğunu bilmeyen bir böceğin bunu istemesi, kendisini uçuracak me-
                        kanizmaların ne olduğunu bilip bunları tasarlaması, şuursuz hücrelerin böyle detaylı işlemler
                        yapması imkansızdır.
                            Bö cek le rde gördüğümüz şuurlu sistemler açık ça ya ra tı lı şı göstermektedir. Özel lik le fo sil lere

                        bak tı ğı mız da bu kesin ger çek le kar şı la şı rız: Yusufçuklar, sinekler, kınkanatlı böcekler daha önce
                        hiç bir ev rim sel ata ya sa hip ol ma dan bugünkü harika özellikleriyle fo sil ka yıt la rın da ani den be lir -
                        miş ler dir. Fo sil ler bize ev ri min hiç bir za man ya şan ma dı ğı nı gös ter mek te dir.
                            Bi lim sel ve ri le rin ve fo sil ka yıt la rı nın or ta ya çıkardığı ger çek ler, hem 150 yıl ön ce Dar win'in or-

                        taya attığı iddialarla hem de ev rim te ori si nin  gü nü müz deki her tür lü ver si yo nu ile çe liş mek te dir.
                            Bütün bu gerçeklere rağ men hala ev rim te ori si ni sa vu nan la rın bulunması elbette ki düşündü-
                        rücüdür. Bu gibi kişiler kö rü kö rü ne Dar win'in izin den git me ye de vam et mek te ve ger çek le re yüz
                        çe vir mek te dir ler. An cak bu yal nız ca kı sa sü re li bir al dat ma ca dır. Ger çek ler, ar tık Dar win dö ne -

                        min de kin den da ha açık ve da ha faz la sap ta na bi lir du rum da dır. Ger çek le ri gö ren ve kabul eden in -
                        san la rın sa yı sı art mak ta, evrimci hi ka ye le re ina nıp bun la rı sorgulamadan kabul eden in san la rın
                        sa yı sı da azal mak ta dır. Bilimsel deliller, ar tık Dar win dö ne min de ol du ğu gi bi giz le ne bi lir ve ih -
                        mal edi le bi lir du rum da de ğil dir. Yapılan araştırmalar her geçen gün canlılardaki harika özellikle-

                        rin yenisini ortaya çıkararak evrimcilerin tesadüf mantığını geçersiz kılmaktadır. Her yeni bilim-
                        sel bulgu, evrendeki her şeyin üstün bir Akıl tarafından yaratıldığını bize göstermektedir. Ge ne -
                        tik, mik ro bi yo lo ji, pa le on to lo ji, je olo ji ve di ğer tüm bi lim dal la rı bütün açıklığıyla Yaratılış Gerçe-
                        ğini sü rek li ola rak or ta ya çı kar mak ta dır.

                             Şüphesiz bilimdeki bu gelişmeler daha da artarak devam edecektir ve bilim, Allah'ın yaratma
                        sanatını anlatan en güzel araçlardan biri haline dönüşecektir; çünkü tüm ilmin sahibi Allah'tır.
                        Darwinizm ise, yenilmeye mahkum bilim dışı bir teori olarak tarih sayfalarına geçecektir.
                            İnsanlar, bir zamanlar nasıl olup da böyle bir teoriye inandıklarını hayretle okuyup şaşıracak-

                        lardır.


















                 64 Yaratılış Atlası Cilt 4
   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71