Page 857 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 857

Harun Yahya






                 Allah'ın, "... Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır." (Nisa Suresi, 76) ayetinde belirttiği
             gibi deccalin düzeni olan Darwinizm çok çabuk çöken bir sistemdir. Öyle ki, proteinlerin tesadüfen olu-
             şamayacağının, ara fosil olmadığının kanıtlanmasıyla biter. Bir Darwinist, bu bilgiden sonra artık bir da-
             ha Darwinist olamaz. Ancak mantıksız bir inatla, "ben inanıyorum ve inanmaya devam edeceğim" diye-

             bilir. Ama bu da gerçek düşünceleri değildir. Darwinizm'e inanması artık imkansızdır. Adeta ağzına sü-
             rülen acı biberden dolayı ağzının hiç yanmadığını iddia eden inatçı bir çocuk gibi, şu anki Darwinizm
             savunucularının bazıları da aynı inadı sürdürmektedirler. Fakat kuşkusuz bir çocuğun ağzının yanma-
             dığını iddia etmesi önemli değildir. Sonuçta ne kadar reddederse reddetsin, ağzına sürülen acı biber ne-

             deniyle acıyı hissetmiştir. Dolayısıyla, Darwinizm'in geçersizliğini ispatlayan sayısız bilimsel delilin ar-
             dından, şu anda dünyada Darwinizm'in bir aldatmaca olduğunu bilmeyen muhtemelen tek bir
             Darwinist bulunmamaktadır.
                 Artık Darwinistler, evrim teorisini koruyabilmek için insanları aldatmaya çalışmanın hiçbir fayda

             vermediğinin farkındadırlar. Artık, 150 yıldır hayali senaryolarla ve çeşitli sahtekarlıklarla suni olarak
             var etmiş oldukları ve zorla ayakta tutmaya çalıştıkları Darwinizm sona ermiş durumdadır. Bu hayal
             ürünü hikayenin gerçek olmadığını bir kere öğrendiğinde, bir Darwinist'in artık bu sapkın inancı sür-
             dürmesi mümkün değildir. Darwinistler, bu kadar zaman boyunca yalnızca sözde bir kurtarıcı bekle-

             mişlerdir. Bir bilim adamının çıkıp, yıllardır beklenen hayali ara fosilleri ortaya çıkaracağını zannetmiş-
             lerdir. Ama şu anda bunun hiçbir zaman olmayacağı gerçeğini gözleriyle görmüş, buna beyinleriyle
             inanmış durumdadırlar. Notre Dame Üniversitesi felsefe profesörü Peter van Inwogen'in şu sözleri dik-
             kate değer bir gerçeğe işaret etmektedir:

                 Eğer Darwinistler bilimsel gerçeklerle dolu bir kitabı, önemsemeyerek, yanlış anlayarak veya ona gülüp ge-

                 çerek karşılarlarsa, bu durum bugün Darwinizm'in bilimsel bir teori olmaktan çok bir ideoloji olduğu yönün-
                 deki gitgide yayılan şüpheler için önemli bir kanıt olacaktır.    160

                 Darwinistler her ne kadar "bir şey olmadı ki" deyip dursalar da, gösterilen tepkilerden, alınan ted-
             birlerden, yaşanan yoğun panikten bu yenilginin büyük bir şok etkisi yapmış olduğu açıkça anlaşılmak-
             tadır. Elbette yıllarca Darwinizm yalanına inanmış ve ilerleyen yaşına kadar aldatılmış olmak bir bilim
             adamının ağırına gidebilir. Genelde insanlar aldatılmış ve o aldatmacayı körü körüne savunmuş olmayı

             kabul etmek istemezler. Bu nedenle tüm bunlardan ilk kaçış yolu Darwinizm aleyhindeki delillere karşı
             "inanmıyorum" iddasıyla ortaya çıkmaktır. Ama aslında bu kişi, ortaya konulan delillerin doğru oldu-
             ğuna %100 inanmıştır. Altı ay kadar sonra ona sorulduğunda, öfkesi daha dinginleşmiş olacak, cevapları

             başkalaşacaktır. Muhtemelen "Darwinizm olabilir de olmayabilir de" diyecektir. Kaçış yolları bulmaya
             çalışacak, "yeni deliller ileride ortaya çıkabilir" gibi ortalı bir mantık öne sürecektir. Oysa bu sapkın
             ideolojinin delilsiz bir aldatmaca olduğunu çok iyi biliyordur. Fakat ani kabul ona
             zor gelebilir. Ama aslında, Darwinizm bu kişi için tam anlamıyla bitmiştir.











                                                                   Yağ ta ne cik le ri su ya dü şe rek pro tei ne
                                                                   dö nüş üp, can lı lık oluş tu ra maz lar...























                                                                                                                                         855
   852   853   854   855   856   857   858   859   860   861   862