Page 871 - Yaratılış Atlası 4. Cilt
P. 871

Harun Yahya






             belirttiği gibi deccalin düzeni olan Darwinizm çok çabuk çöken bir sistemdir. Öyle ki, proteinlerin tesa-
             düfen oluşamayacağının, ara fosil olmadığının kanıtlanmasıyla biter. Bir Darwinist, bu bilgiden sonra
             artık bir daha Darwinist olamaz. Ancak mantıksız bir inatla, "ben inanıyorum ve inanmaya devam ede-
             ceğim" diyebilir. Ama bu da gerçek düşünceleri değildir. Darwinizm'e inanması artık imkansızdır.

             Adeta ağzına sürülen acı biberden dolayı ağzının hiç yanmadığını iddia eden inatçı bir çocuk gibi, şu
             anki Darwinizm savunucularının bazıları da aynı inadı sürdürmektedirler. Fakat kuşkusuz bir çocuğun
             ağzının yanmadığını iddia etmesi önemli değildir. Sonuçta ne kadar reddederse reddetsin, ağzına sürü-
             len acı biber nedeniyle acıyı hissetmiştir. Dolayısıyla, Darwinizm'in geçersizliğini ispatlayan sayısız bi-

             limsel delilin ardından, şu anda dünyada Darwinizm'in bir aldatmaca olduğunu bilmeyen muhtemelen
             tek bir Darwinist bulunmamaktadır.
                 Artık Darwinistler, evrim teorisini koruyabilmek için insanları aldatmaya çalışmanın hiçbir fayda
             vermediğinin farkındadırlar. Artık, 150 yıldır hayali senaryolarla ve çeşitli sahtekarlıklarla suni olarak

             var etmiş oldukları ve zorla ayakta tutmaya çalıştıkları Darwinizm sona ermiş durumdadır. Bu hayal
             ürünü hikayenin gerçek olmadığını bir kere öğrendiğinde, bir Darwinist'in artık bu sapkın inancı sür-
             dürmesi mümkün değildir. Darwinistler, bu kadar zaman boyunca yalnızca sözde bir kurtarıcı bekle-
             mişlerdir. Bir bilim adamının çıkıp, yıllardır beklenen hayali ara fosilleri ortaya çıkaracağını zannetmiş-

             lerdir. Ama şu anda bunun hiçbir zaman olmayacağı gerçeğini gözleriyle görmüş, buna beyinleriyle
             inanmış durumdadırlar. Notre Dame Üniversitesi felsefe profesörü Peter van Inwogen'in şu sözleri dik-
             kate değer bir gerçeğe işaret etmektedir:

                 Eğer Darwinistler bilimsel gerçeklerle dolu bir kitabı, önemsemeyerek, yanlış anlayarak veya ona gülüp ge-
                 çerek karşılarlarsa, bu durum bugün Darwinizm'in bilimsel bir teori olmaktan çok bir ideoloji olduğu yö-

                 nündeki gitgide yayılan şüpheler için önemli bir kanıt olacaktır.      188

                 Darwinistler her ne kadar "bir şey olmadı ki" deyip dursalar da, gösterilen tepkilerden, alınan ted-
             birlerden, yaşanan yoğun panikten bu yenilginin büyük bir şok etkisi yapmış olduğu açıkça anlaşıl-
             maktadır. Elbette yıllarca Darwinizm yalanına inanmış ve ilerleyen yaşına kadar aldatılmış olmak bir bi-
             lim adamının ağırına gidebilir. Genelde insanlar aldatılmış ve o aldatmacayı körü körüne savunmuş ol-
             mayı kabul etmek istemezler. Bu nedenle tüm bunlardan ilk kaçış yolu Darwinizm aleyhindeki delille-

             re karşı "inanmıyorum" iddasıyla ortaya çıkmaktır. Ama aslında bu kişi, ortaya konulan delillerin doğ-
             ru olduğuna %100 inanmıştır. Altı ay kadar sonra ona sorulduğunda, öfkesi daha dinginleşmiş olacak,
             cevapları başkalaşacaktır. Muhtemelen "Darwinizm olabilir de olmayabilir de" diyecektir. Kaçış yolları

             bulmaya çalışacak, "yeni deliller ileride ortaya çıkabilir" gibi ortalı bir mantık öne sürecektir. Oysa bu
             sapkın ideolojinin delilsiz bir aldatmaca olduğunu çok iyi biliyordur. Fakat ani kabul ona zor ge-
             lebilir. Ama aslında, Darwinizm bu kişi için tam anlamıyla bitmiştir.













                                                                   Yağ ta ne cik le ri su ya dü şe rek pro tei ne
                                                                   dö nüş üp, can lı lık oluş tu ra maz lar...























                                                                                                                                         869
   866   867   868   869   870   871   872   873   874   875   876