Page 89 - Kuran Ahlakı
P. 89

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             rayışı sınırlı olur da, karşılaştığı durumun bir imtihan olduğunu an-
             lamazsa, son derece yüzeysel bir bakış açısına sahip olur. Kuran'da,
             kendilerine konulan cumartesi yasağını aşan bazı Musevilerin kar-
             şılaştığı bu tür bir durum şöyle anlatılır:

                Bir de on la ra de niz kı yı sın da ki şeh ri(n uğ ra dı ğı so nu cu) sor.
                Ha ni on lar cu mar te si (ya sa ğı nı çiğ ne ye rek) had di aş mış lar dı.
                'Cu mar te si gü nü iş yap ma ya sa ğı na uy duk la rın da', ba lık la rı on -
                la ra açık tan akın akın ge li yor, 'cu mar te si gü nü iş yap ma ya sa -
                ğı na uy ma dık la rın da' ise, gel mi yor lar dı. İş te Biz, fıs ka sap ma la rı
                do la yı sıy la on la rı böy le im ti han edi yor duk. (Araf Su re si, 163)

                Bu ne den le mü min, ha ya tı nın her anın da bir im ti han dün ya sın -
             da ya şa dı ğı nı bir an ol sun unut ma mak ve Al lah'ın hik met le ri ni gö -
             re bil mek  için  dua  et me li,  dik kat li  ve  ih ti yat lı  dav ran ma lı dır.
             Unu tul ma ma lı dır ki, cen net gi bi bü yük bir mü ka fat, sa de ce "iman
             et tik" de mek le ka za nıl maz. Al lah bu ger çe ği de ayet le rin de şöy le ha -
             ber ver miş tir:

                İn san lar, (sa de ce) "İman et tik" di ye rek, sı nan ma dan bı ra kı la cak -
                la rı nı mı san dı lar? An dol sun, on lar dan ön ce ki le ri sı na dık; Al lah,
                ger çek ten doğ ru la rı da bil mek te ve ger çek ten ya lan cı la rı da bil -
                mek te dir. (An ke but Su re si, 2-3)
                Bir di ğer ayet te ise, şöy le bildirilir:

                Yok sa siz, Al lah, içi niz den cehd eden le ri (ça ba har ca yan la rı) be -
                lir tip-ayırt et me den ve sab re den le ri de be lir tip-ayır det me den
                cen ne te gi re ce ği ni zi mi san dı nız? (Al-i İm ran Su re si, 142)










                                           87
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94