Page 97 - Kuran Ahlakı
P. 97
Adnan Oktar (Harun Yahya)
orada ciyak ciyak bağırıyor, hayvanın ayağı sıkışmış. Adam beni ilgi-
lendirmez, bu Kuran’da yazmıyor diyemez. Bu haram olur, oradan
onu çıkartması farzdır. O hayvan acı çekiyor orada. Anlatabildim mi?
Veyahut mesela adam diyor ki, “ölmek üzereyim açlıktan” diyor. “Bana
yarım dilim ekmek verin” diyor. Farz verilmesi o ekmeğin. Yani bana
ne diyemez adam. Yahut hani diyorlar ya başka kapıya, diyemezsin
sen. Adam seni görmüş, sen o anda sorumlusun. Ölüyorum diyor
adam çünkü. Ama keyfi istese ayrı mesele. Anlatabildim mi? Mesela
bak geçenlerde de örnek verdim. Trafik kazası mesela, bir yerlerde vur-
muş araba, düşmüş adam can çekişiyor. Orada onu gören herkesin o
kişiye yardım etmesi farzdır. Aksi haramdır, cinayet gibi bir şey olur
o, hükmü. Ölüyor adam yani sen kurtarsan kurtulacak o insan değil
mi? İşte Mehdiyet de öyledir. Mehdiyet’in ilan edilmesine gerek yok.
İnsan onu anlar zaten vicdanen. Mesela Mesih (as) da, Hz. Mesih
(as)’ı da talebeleri imanın nuruyla anlayacaklar, vicdanıyla anla-
yacak. Vicdani kanaatle ona yardımcı oluyorlar. Mehdi (as)’ın tale-
beleri de vicdani kanaatle onun Mehdi (as) olduğunu anlıyorlar. Yani
vicdanının sesini dinlediği için. O 313 kişi böyle rastgele Mehdi (as)’a
uymuş değil. Vicdanın sesini dinlemenin farz olduğunu bildikleri için
Mehdi (as)’a uyuyorlar. Hz. İsa (a.s.)’ın 1400 tane talebesi rastgele,
böyle bir insan var biz buna yardım edelim demiyor ki. Vicdanının
sesini dinliyor. Farz olan vicdanın sesini dinliyor ve gereğini yapıyor.
Çok risklidir Hz. İsa (as)’ın talebesi olmak. Çok zordur. Çok meşak-
katlidir. Yani, onlar da uykusuzluk çekecek, çile çekecek, acılar çeke-
cekler, tehdit görecekler, kimi şehit edilecek. Zordur Hz. İsa (as)’ın
talebesi olmak da. (Sayın Adnan Oktar’ın 4 Mart 2010 tarihli
www.harunyahya.tv röportajından)
95