Page 126 - Zamansızlık ve Kader Gerçeği
P. 126

124               ZAMANSIZLIK VE KADER GERÇEĞİ


              dir.) El bet te tah rip edi ci bir me ka niz ma "ev rim me ka niz ma sı" ola maz.
              Do ğal se lek si yon ise, Dar win'in de ka bul et ti ği gi bi, "tek ba şı na hiç bir şey
              ya pa maz." Bu ger çek biz le re do ğa da hiç bir "ev rim me ka niz ma sı" ol ma dı -
              ğı nı gös ter mek te dir. Ev rim me ka niz ma sı ol ma dı ğı na gö re de, ev rim de -
              nen ha ya li sü reç ya şan mış ola maz.


                   Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan
                   Eser Yok

                   Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun en
              açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
                   Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirlerin-
              den türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü, zamanla bir diğerine
              dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çıkmışlardır. Teoriye göre bu
              dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren uzun bir zaman dilimini kapsamış ve
              kademe kademe ilerlemiştir.
                   Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız "ara
              türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
                   Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir yan-
              dan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sürüngen
              canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşırken, bir yan-

              dan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar ortaya çıkmış ol-
              malıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, kusur-
              lu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkla-
              rı bu hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
                   Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayıla-
              rının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir. Ve bu
              garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rastlanması gere-
              kir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
                   Eğer te orim doğ ruy sa, tür le ri bir bi ri ne bağ la yan sa yı sız ara-ge çiş çe şit le ri
                   mut la ka ya şa mış ol ma lı dır... Bun la rın ya şa mış ol duk la rı nın ka nıt la rı da sa -
                   de ce fo sil ka lın tı la rı ara sın da bu lu na bi lir. (Charles Darwin, The Origin of Species,
                   s. 172, 280.)
   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131