Page 107 - Kuran'da Münafık Karakteri
P. 107

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             şeytani yöntemlerini ayrıntılı olarak tarif edilmiştir. Münafık, her
             ne yaparsa yapsın, nasıl tedbir alırsa alsın, ayetlerde Allah’ın bildir-
             diği bütün münafık alametleri, üzerinde en ince ayrıntısına kadar

             tecelli edecek ve mutlaka Müslümanlar tarafından deşifre olacaktır.
             Münafığın, kaderinde takdir edilmiş olan bu gerçekten kaçması
             mümkün değildir.
                Münafıkların ortaya çıkması ve anlaşılması için, mutlaka zorluk
             anlarında kendilerini açıkça göstermelerine de gerek yoktur. Allah

             dilerse müminlere, münafıkları tanıma, ikiyüzlülüklerini teşhis
             etme yeteneği verir. Bu yeteneğe sahip müminler belki tavrını değiş-
             tirir ümidiyle münafık karakterli kişilere uzunca bir süre Allah rızası
             için sabırla, şefkatle, güzel ahlakla yaklaşırlar. Münafık ise mümin-
             lerin bu güzel ahlakını gördükçe, onları kandırabildiğini ve kendini
             gizleyebildiğini sanır ama bu büyük bir yanılgıdır.
                Allah, münafıkların asla gizli kalmayacaklarını Kuran'da şöyle

             bildirmektedir:
                "Yoksa kalplerinde hastalık bulunanlar, Allah'ın kinlerini hiç
                (ortaya) çıkarmayacağını mı sandılar? Eğer Biz dilersek, sana
                onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın.

                Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın.
                Allah, amellerinizi bilir. Andolsun, Biz sizden çaba gösterenlerle
                sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar,
                deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız)."
                (Muhammed Suresi, 29-31)
                Münafıklar, her türlü Kuran’la verilen öğütlere rağmen ikiyüzlü-
             lük, ahlaksızlık, sahtekarlık, hainlik, sinsilik ve yalancılık konusun-

             daki ısrarları sonucunda, hem dünyada hem de ahirette acıklı bir
             azapla karşılaşacaklardır.

                                          105
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112