Page 106 - Kuran'ı Dinlemeyenler
P. 106

104                KURAN'I DİNLEMEYENLER


            mam gerekir" gibi son derece yanlış bir sonuca varırlar. Böylece
            toplu halde evrim teorisini -bilimsel olarak hiçbir dayanağı
            olmamasına rağmen ve körü körüne- savunmayı kendilerine bir
            görev edinirler. Bu çevrelerin Allah'ın varlığını inkar edebilmek
            için öne sürdükleri senaryoların dayanak noktası "herkes inanı-
            yorsa doğrudur" şeklindedir. Öyle ki, dünya çapındaki bu orga-
            nize yalana karşı ilmi bir mücadele yürütebilmek cesaret iste-
            yen, insanın karşısına milyonlarca kişiyi almasını gerektiren bir
            duruma dönüşmüştür.
               Ni te kim in san la rın bü yük bir bö lü mü ge rek ti ği za man "On -
            lar di ni in kar edi yor du, her ke sin bir den ya nıl ma sı zor di ye dü -
            şün düm" şek lin de bir ma ze re te sı ğı na bi le cek le ri ni plan lı yor ola -
            bi lir ler. An cak Al lah Enam Su re si'nin 116. aye tin de "Yer yü zün -
            de olan la rın ço ğun lu ğu na uya cak olur san, se ni Al lah'ın
            yo lun dan şa şır tıp-sap tı rır lar. On lar an cak zan na uyar lar
            ve on lar an cak 'zan ve tah min le ya lan söy ler ler" di ye bil -
            di re rek ço ğun lu ğa uy ma nın in sa nı ya nıl gı ya dü şü re bi le ce ği ni ha -
            ber ver miş tir. Do la yı sıy la bir fik ri çok faz la ki şi nin sa vu nu yor ol -
            ma sı, o fik rin mut lak bir doğ ru ol du ğu an la mı na gel me mek te dir.
               Bu se bep le in san her za man için vic da nı nın se si ni din le me li,
            ço ğun lu ğun ön ka bul le ri ne gö re ha re ket et mek ten vaz geç me li dir.
            Ak si du rum da ya nı na çok sa yı da in san top la yan her ki şi nin doğ -
            ru yol da ol du  ğu gi bi çar pık bir man tık çı ka cak tır ki bu, ger çek çi
            de lil le rin ye ri ni hak sız ço ğun lu ğun al ma sı an la mı na ge lir.
               Kalabalığın etkisini bir güç olarak düşünen Firavun da Hz.
            Musa (as) ile karşılaştığında aynı yöntemi bir baskı unsuru ola-
            rak kullanmak istemiştir. Hz. Musa (as) Allah'ın varlığına dair
            apaçık delilleri göstermek üzere geldiğinde, Firavun tüm halkını
            toplayarak bir kalabalık oluşturmuştur. Bunu yaparken ilk amacı
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111