Page 57 - Kuran'ı Dinlemeyenler
P. 57

Harun Yahya (Adnan Oktar)                  55


            cak unu tul ma ma lı dır ki bu söz an cak mut lak doğ ru la rı sa vu nan
            bir in san ta ra fın dan söy len di ğin de ma ku li yet ka za nır.
               Değişime direnç göstermek, yeniliklerin karşısında durmak,
            farklı fikirleri hiç dinlemeden reddetmek bu kişilerin  kendile-
            rince gurur duydukları, ama son derece yanlış olan bir anlayış-
            tır. Kendilerine önder bildikleri Marx, Mao ya da Darwin gibi
            kişilerin din karşıtı sözlerine o kadar gözü kapalı bir şekilde
            inanmışlardır ki, Kuran'ı ve Kuran ahlakını anlatan kitapları oku-
            maktan şiddetle sakınırlar.
               Oysa Kuran ahlakına davet edilmeleri, bu insanların geçmiş
            tecrübelerinden ders almaları, hatalarından çıkarımlar yapıp,
            daha iyisine yönelmeleri, daha güzelini, daha doğrusunu araştır-
            maları sabit fikirlerinden kurtulmaları için çok kıymetli bir fır-
            sattır. Ancak fikir saplantısı içindeki bu kimseler kendilerine tav-
            siyede bulunmak isteyen kişileri de kendi akıllarınca küçük gör-
            düklerinden, kendilerine yapılan teklifleri, samimi eleştirileri, iyi
            niyetli hatırlatmaları hiç düşünmeden reddeder, kendi körü
            körüne bağlandıkları inançlarından asla vazgeçmezler.
               Peki ama her türlü yeni bilgiye, yeni fikre, yeni anlayışa ya da
            bilimsel gerçeğe ön yargıyla yaklaşan bu kimseler, hiçbir fayda elde
            edemedikleri bu fikri saplantılarından neden vazgeçmezler?
               Pe ki ama her tür lü ye ni bil gi ye, ye ni fik re, ye ni an la yı şa ya da
            bi lim sel ger çe ğe ön  yar gıy la yak la şan bu kim se ler, hiç bir fay da el -
            de ede me dik le ri bu fik ri sap lan tı la rın dan ne den vaz geç mez ler?
               İş te bu ra da şey ta nın in san lar üze rin de ki et ki si kar şı mı za çı -
            kar. Şey tan, in kar eden ki şi le re yap tık la rı iş  le ri süs lü ve çe ki ci
            gös te rip, ken di le ri ni doğ ru yol da san ma la rı nı sağ la mak ta dır.
            Vic dan la rı nın se si ni din le me yen ve Ku ran'dan ka çan bu kim se -
            ler ise şey ta nın bu al dat ma ca sı na kan mak ta dır lar. Al lah bu al dat -
            ma ca yı şu şe kil de bil di rir:
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62