Page 118 - Termit Mucizesi
P. 118
116 TERMİT MUCİZESİ
ye ni tür ler or ta ya çı kı yor du. Ör ne ğin La marck'a gö re zü ra fa lar cey -
lan lar dan tü re miş ler di, yük sek ağaç la rın yap rak la rı nı ye mek için ça -
ba lar ken ne sil den ne si le bo yun la rı uza mış tı.
Dar win de ben ze ri ör nek ler ver miş, ör ne ğin Tür le rin Kö ke ni ad lı
ki ta bın da, yi ye cek bul mak için su ya gi ren ba zı ayı la rın za man la ba li -
na la ra dö nüş tü ğü nü id dia et miş ti. (Char les Dar win, The Ori gin of Spe ci -
es: A Fac si mi le of the First Edi ti on, Har vard Uni ver sity Press, 1964, s. 184)
Ama Men del'in keş fet ti ği ve 20.yüz yıl da ge li şen ge ne tik bi li miy -
le ke sin le şen ka lı tım ka nun la rı, ka za nıl mış özel lik le rin son ra ki ne sil le -
re ak ta rıl ma sı ef sa ne si ni ke sin ola rak yık tı. Böy le ce do ğal se lek si yon
"tek ba şı na" ve do la yı sıy la tü müy le et ki siz bir me ka niz ma ola rak kal -
mış olu yor du.
Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar
Dar wi nist ler ise bu du ru ma bir çö züm bu la bil mek için 1930'la rın
son la rın da, "Mo dern Sen te tik Te ori"yi ya da da ha yay gın is miy le neo-
Dar wi nizm'i or ta ya at tı lar. Neo-Dar wi nizm, do ğal se lek si yo nun ya nı -
na "fay da lı de ği şik lik se be bi" ola rak mu tas yon la rı, ya ni can lı la rın gen -
le rin de rad yas yon gi bi dış et ki ler ya da kop ya la ma ha ta la rı so nu cun -
da olu şan bo zul ma la rı ek le di.
Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine rağ-
men, Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yer-
yüzünde bulunan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz,
akciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutasyonlara", ya-
ni genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia
etmektedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek vardır:
Mutasyonlar canlıları geliştirmezler, aksine her zaman için canlıla-
ra zarar verirler.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahip-
tir. Bu molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar
verir. Amerikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar: