Page 234 - İslam Birliği'ne Çağrı
P. 234

Ülke içinde de kendisine muhalif olarak gördü¤ü kifli ve grup-
                 lara karfl› vahflet uygulad›. 1988 y›l›nda Kuzey Irak'taki Halep-

                 çe köyüne karfl› kimyasal silahlarla düzenledi¤i ve 5 bin ma-
                 sum insan›n feci flekilde ölümüyle sonuçlanan sald›r›, Saddam
                 rejiminin insanl›k suçlar›ndan biriydi.
                      Tüm bunlar, Saddam'›n Irak'a liderlik yapabilecek vas›fta
                 bir insan olmad›¤›n› göstermektedir. Bir liderden beklenen,

                 kendi halk›na huzur, güvenlik, mutluluk ve refah sa¤lamas›,
                 komflular›na ve dünyaya da istikrar ve bar›fl getirmesidir.
                      Bugün art›k Saddam iktidardan devrilmifltir, ancak savafl
                 sonras›ndaki bu süreçte izlenecek stratejiler de büyük önem
                 tafl›maktad›r. Ortado¤u'da kal›c› bar›fl›n infla edilmesi için ge-

                 rekli çözüm, Saddam'› bir tür canavar olarak göstermek de¤il,
                 onu fliddet ve ac›mas›zl›¤a yönelten ideolojiyi ve flartlar› çö-
                 zümlemek ve bunlar›n düzeltilmesi için çaba göstermektir.
                 Saddam'› kanl› bir diktatör yapan, savundu¤u radikal Baas
                 ideolojisi ve her türlü sorunun güçle ve hatta kanla çözülme-

                 si gerekti¤ini varsayan faflizan kültürdür. Bu ideolojinin ve
                 bu kültürün Arap dünyas›ndan temizlenmesi, bunun yerine
                 ‹slam ahlak›n›n gerektirdi¤i gibi merhametli, sevgi dolu, in-
                 sanc›l, medeni bireyler ve kitleler yetiflmesi için çok kapsam-
                 l› bir e¤itim ve ayd›nlanma politikas› yürütülmelidir. Kuran

                 ahlak›n›n tam anlam›yla yafland›¤› bir toplumda, bu tarz so-
                 runlarla hiçbir zaman karfl›lafl›lmayacakt›r.
                      Ayr›ca unutmamak gerekir ki, söz konusu çat›flmac› ide-
                 oloji ve kültür, sadece Ba¤dat'ta de¤il, dünyan›n daha baflka
                 pek çok yerinde, hatta kimi zaman sözde din ad›na ortaya ç›k-

                 maktad›r. Bunun çözümü ise, gerçek din ahlak›n›n insanlara
                 etkili bir biçimde anlat›lmas›d›r.
   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239