Page 57 - Gerçeği Düşündünüz Mü
P. 57
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Al lah adı na ge rek ti ği gi bi cehd edin (çaba harcayın). O,
siz le ri seç miş ve din ko nu sun da si ze bir güç lük yük le -
me miş tir, ata nız İb ra him'in di ni(nde ol du ğu gi bi). O
(Al lah) bun dan da ha ön ce de, bun da (Kur'an'da) da si zi
"Müs lü man lar" ola rak isim len dir di; el çi si zin üze ri ni ze
şa hid ol sun, siz de in san lar üze ri ne şa hid ler ola sı nız di -
ye. Ar tık dos doğ ru na ma zı kı lın, ze ka tı ve rin ve Al lah'a
sa rı lın, si zin Mev la nız O'dur. İş te, ne gü zel Mev la ve ne
gü zel yar dım cı. (Hac Su re si, 78)
Al lah'a ça ğı ran, sa lih amel de bu lu nan ve: "Ger çek ten
ben Müs lü man lar da nım" di yen den da ha gü zel söz lü
kim dir? (Fus si let Su re si, 33)
Burada dikkat edilmesi gereken bir husus vardır: Diğer
insanların müminlere iyi gözle bakmayışları... Örnekte anlatılan
şehrin bir "cahiliye şehri" olduğunu belirtmiştik. Bir toplumun
"cahiliye" toplumu olması, onun dinsiz bir toplum olduğu anla-
mına gelmez. Tam tersine, Kuran'da anlatılan "cahiliye" top-
lumları kendilerini sözde "dindar" olarak görürler. Ama bağlı
oldukları din, hak din değildir. Yaşadıkları, atalarından kalan,
birçok batıl inanış ve hurafeye dayanan, ısrarla sürdürdükleri ve
doğru olduğunu zannettikleri sapkın bir din anlayışıdır.
Kur'an'da, "cahiliye" toplumunun bu özelliği şöyle vurgulanır:
On la ra; "Al lah'ın in dir dik le ri ne uyun" de nil di ğin de, der ler
ki; "Ha yır, biz ata la rı mı zı üze rin de bul du ğu muz şe ye uya -
rız." Şa yet şey tan, on la rı çıl gın ca ya nan ate şin aza bı na ça -
ğır mış sa da mı (bu na uya cak lar)? (Lok man Su re si, 21)
"Cahiliye" toplumunun en önemli özelliği ise, savunduğu
bu batıl sistemi Allah adına savunmasıdır. Bu samimiyet-
siz bir savunuştur ve "cahiliye" toplumunun üyele-
rinin Allah'a karşı bir bağlılıkları yoktur. Ama
55