Page 117 - Dinde Pasifizm
P. 117
Adnan Oktar (Harun Yahya) 115
Ve onların kalpleri üzerine, onu kavrayıp anlamaları-
nı engelleyen kabuklar, kulaklarına da bir ağırlık koy-
duk. Sen Kur'an'da sadece Rabbini "bir ve tek" (İlah
olarak) andığın zaman, 'nefretle kaçar vaziyette' geri-
sin geriye giderler. (İsra Suresi, 46)
Allah'ın ayette bildirdiği gibi "şeytan bu insanları sarıp-
kuşatmıştır ve onlara Allah'ın zikrini unutturmuştur."
(Mücadele Suresi, 19) Yeme, içme, giyim kuşam, müzik, spor
gibi konularda son derece neşeli ve coşkulu konuşmalar yapan
bu insanlar, Allah'ın anıldığı sohbetlerde aynı canlılık ve şevk
içinde olmazlar. Son derece durgun ve tutuk bir üslup kullanır-
lar. Fakat tamamen suskun kalmaktan da çekindiklerinden ola-
bildiğince ezbere konuşmalar yapar, konuyu bir an önce başka
yönlere çekerek değiştirmeye çalışırlar. Bu insanların samimi
olarak Allah'ın Zatı'nı övdüklerini, yüceliğini anlattıklarını duy-
mak neredeyse mümkün değildir.
Konuşmaları Müslümanlardan farklı olarak samimiyetten
uzak, yapmacık bir üslupla dini konular üzerine kendilerince fel-
sefe yapmaya (dini konuları tenzih ederiz) yöneliktir. Allah'ın
ismini zikretmekten, imani konuları, güzel ahlakı konuşmaktan
bilinçli olarak kaçınırlar. Çünkü kalben tam olarak benimseme-
dikleri bir inancı savunmak ve anlatmak gururlarına ağır gelir.
Bu nedenle de Allah'ı anarken çoğu zaman hafızalarında saklı
kalan bilgileri, başkalarından duydukları belli kalıplarla dile geti-
rir, samimi bir konuşma yapamazlar.
Müslümanların ise kalplerinde ve düşüncelerinde sürekli