Page 185 - İslam ve Budizm
P. 185
Adnan Oktar
Evrim teorisinin savunucular›, Pasteur'ün bulgular›na karfl›
uzun süre direndiler. Ancak geliflen bilim, canl› hücresinin karmafl›k
yap›s›n› ortaya ç›kard›kça, hayat›n kendili¤inden oluflabilece¤i iddi-
as›n›n geçersizli¤i daha da aç›k hale geldi.
20. Yüzy›ldaki Sonuçsuz Çabalar
20. yüzy›lda hayat›n kökeni konusunu
ele alan ilk evrimci, ünlü Rus biyolog Ale-
xander Oparin oldu. Oparin, 1930'lu y›llar-
da ortaya att›¤› birtak›m tezlerle, canl› hüc-
resinin tesadüfen meydana gelebilece¤ini
ispat etmeye çal›flt›. Ancak bu çal›flmalar
baflar›s›zl›kla sonuçlanacak ve Oparin flu
itiraf› yapmak zorunda kalacakt›: "Maale-
sef hücrenin kökeni, evrim teorisinin tü-
münü içine alan en karanl›k noktay› olufl-
turmaktad›r." 20
Oparin'in yolunu izleyen evrimciler,
hayat›n kökeni konusunu çözüme kavufltu- Rus biyolog
Alexander Oparin
racak deneyler yapmaya çal›flt›lar. Bu de-
neylerin en ünlüsü, Amerikal› kimyac› Stanley Miller taraf›ndan 1953
y›l›nda düzenlendi. Miller, ilkel dünya atmosferinde oldu¤unu iddia
etti¤i gazlar› bir deney düzene¤inde birlefltirerek ve bu kar›fl›ma
enerji ekleyerek, proteinlerin yap›s›nda kullan›lan birkaç organik
molekül (aminoasit) sentezledi.
O y›llarda evrim ad›na önemli bir aflama gibi tan›t›lan bu dene-
yin geçerli olmad›¤› ve deneyde kullan›lan atmosferin gerçek dünya
koflullar›ndan çok farkl› oldu¤u, ilerleyen y›llarda ortaya ç›kacakt›. 21
Uzun süren bir sessizlikten sonra Miller'in kendisi de kulland›¤›
atmosfer ortam›n›n gerçekçi olmad›¤›n› itiraf etti. 22
183