Page 191 - İslam ve Budizm
P. 191
Adnan Oktar
Neo-Darwinizm ve Mutasyonlar
Darwinistler ise bu duruma bir çözüm bulabilmek için 1930'lar›n
sonlar›nda, "Modern Sentetik Teori"yi ya da daha yayg›n ismiyle neo-
Darwinizm'i ortaya att›lar. Neo-Darwinizm, do¤al seleksiyonun ya-
n›na "faydal› de¤ifliklik sebebi" olarak mutasyonlar›, yani canl›lar›n
genlerinde radyasyon gibi d›fl etkiler ya da kopyalama hatalar› sonu-
cunda oluflan bozulmalar› ekledi.
Bugün de hala dünyada evrim ad›na geçerlili¤ini koruyan mo-
del neo-Darwinizm'dir. Teori, yeryüzünde bulunan milyonlarca can-
l› türünün, bu canl›lar›n, kulak, göz, akci¤er, kanat gibi say›s›z komp-
leks organlar›n›n "mutasyonlara", yani genetik bozukluklara dayal›
bir süreç sonucunda olufltu¤unu iddia etmektedir. Ama teoriyi çare-
siz b›rakan aç›k bir bilimsel gerçek vard›r: Mutasyonlar canl›lar› ge-
lifltirmezler, aksine her zaman için canl›lara zarar verirler.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahip-
tir. Bu molekül üzerinde oluflan herhangi rasgele bir etki ancak zarar
verir. Amerikal› genetikçi B. G. Ranganathan bunu flöyle aç›klar:
Mutasyonlar küçük, rasgele ve zararl›d›rlar. Çok ender olarak mey-
dana gelirler ve en iyi ihtimalle etkisizdirler. Bu üç özellik, mutas-
yonlar›n evrimsel bir geliflme meydana getiremeyece¤ini gösterir.
Zaten yüksek derecede özelleflmifl bir organizmada meydana gele-
bilecek rastlant›sal bir de¤iflim, ya etkisiz olacakt›r ya da zararl›. Bir
kol saatinde meydana gelecek rasgele bir de¤iflim kol saatini gelifl-
tirmeyecektir. Ona büyük ihtimalle zarar verecek veya en iyi ihti-
malle etkisiz olacakt›r. Bir deprem bir flehri gelifltirmez, ona y›k›m
getirir. 27
Nitekim bugüne kadar hiçbir yararl›, yani genetik bilgiyi geliflti-
ren mutasyon örne¤i gözlemlenmedi. Tüm mutasyonlar›n zararl› ol-
du¤u görüldü. Anlafl›ld› ki, evrim teorisinin "evrim mekanizmas›"
olarak gösterdi¤i mutasyonlar, gerçekte canl›lar› sadece tahrip eden,
189