Page 180 - Kuran Darwinizmi Yalanlıyor
P. 180

178                      KURAN DARWINİZM'İ YALANLIYOR



                     Bu ka dar ge niş bir kit le nin üze rin de bu bü yü nün et ki li ol ma sı,
                in san la rın ger çek ler den bu ka dar uzak tu tul ma la rı ve 150 yıl dır bu
                bü yü nün bo zul ma ma sı ise, ke li me ler le an la tı la ma ya cak ka dar hay -
                ret ve ri ci bir du rum dur. Çün kü, bir ve ya bir kaç in sa nın im kan sız se -
                nar yo la ra, saç ma lık ve man tık sız lık lar la do lu id di ala ra inan ma la rı
                an la şı la bi lir. An cak dün ya nın dört bir ya nın da ki in san la rın, şu ur -
                suz ve can sız atom la rın ani bir ka rar la bi ra ra ya ge lip; ola ğa nüs tü bir
                or ga ni zas yon, di sip lin, akıl ve şu ur gös te rip ku sur suz bir sis tem le
                iş le yen ev re ni, can lı lık için uy gun olan her tür lü özel li ğe sa hip olan
                Dün ya ge ze ge ni ni ve sa yı sız komp leks sis tem le do na tıl mış can lı la rı
                mey da na ge tir di ği ne inan ma sı nın, "bü yü"den baş ka bir açık la ma sı
                yok tur.
                     Ni te kim, Al lah Ku ran'da, in kar cı fel se fe nin sa vu nu cu su olan
                ba zı kim se le rin, yap tık la rı bü yü ler le in san la rı et ki le dik le ri ni Hz.
                Mu sa (as) ve Fi ra vun ara sın da ge çen bir olay la biz le re bil dir mek te -
                dir. Hz. Mu sa (as), Fi ra vun'a hak di ni an lat tı ğın da, Fi ra vun Hz. Mu -
                sa (as)'a, ken di "bil gin bü yü cü le ri" ile in san la rın top lan dı ğı bir yer -
                de kar şı laş ma sı nı söy ler. Hz. Mu sa (as), bü yü cü ler le kar şı laş tı ğın da,
                bü yü cü le re ön ce on la rın ma ri fet le ri ni ser gi le me le ri ni em re der. Bu
                ola yın an la tıl dı ğı ayet şöy le dir:
                     (Mu sa:) "Siz atın" de di. (Asa la rı nı) atı ve rin ce, in san la rın göz -
                     le ri ni bü yü le yi ver di ler, on la rı deh şe te dü şür dü ler ve (or ta ya)
                     bü yük bir si hir ge tir miş ol du lar. (Araf Su re si, 116)
                     Görüldüğü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldatmaca-
                lar"la -Hz. Musa (as) ve ona inananlar dışında- insanların hepsini
                büyüleyebilmişlerdir. Ancak, onların attıklarına karşılık Hz. Musa
                (as)'ın ortaya koyduğu delil, onların bu büyüsünü, ayette bildirildi-
                ği gibi  "uydurduklarını yutmuş" yani etkisiz kılmıştır:
                     Biz de Mu sa'ya: "Asa nı fır la tı ver" di ye vah yet tik. (O da fır la -
                     tı ve rin ce) bir de bak tı lar ki, o bü tün uy dur duk la rı nı der le -
                     yip-to par la yıp yu tu yor. Böy le ce hak ye ri ni bul du, on la rın bü -
                     tün yap mak ta ol duk la rı ge çer siz kal dı. Ora da ye nil miş ol du -
                     lar ve kü çük düş müş ler ola rak ters yüz çev ril di ler. (Araf Su re -
                     si, 117-119)

                     Ayetlerde de bildirildiği gibi, daha önce insanları büyüleyerek
                etkileyen bu kişilerin yaptıklarının bir sahtekarlık olduğunun anla-
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185