Page 325 - Mültecilere Yardım
P. 325
temin tam anlamıyla demokratik olduğu söylenemez. Çünkü meclise
girecek milletvekillerinin %75'ini halk belirlerken, kalan %25'i ordu ta-
rafından atanıyor. Dolayısıyla meclise giren lider partinin meclisten ka-
nun geçirebilmesi, yeni reformlar yapabilmesi imkansız gözüküyor.
Her yenilikçi harekete ordunun mutlaka veto ile karşılık vereceği an-
laşılabiliyor.
Aung San Suu Kyi, aslında 1990 seçimlerinden zaferle çıkmış olan
bir lider. Parlamentoda %80'lik bir çoğunluğu almış olmasına rağmen
cunta o tarihte seçim sonuçlarını tanımamış ve Suu Kyi'yi ev hapsine
mahkum etmişti. Suu Kyi, 2010 yılına kadar, tam 15 sene ev hapsinde
kaldı.
Şu anda cunta hakimiyeti teoride sona ermiş olsa da Suu Kyi'nin
bu başarısının tekrar bir darbe ile karşılık görebileceğine dair endişe-
ler var. Ülkeyi 2011 yılında cunta rejiminden devralan Thein Sein,
"seçmenlerimizin verdiği kararı kabul etmeliyiz" dese de pek çok ana-
liste göre asker, ülkede ortaya çıkan bu beklenmedik sonuç için Sein'in
ılımlı reformist görüşlerini sorumlu tutacak ve memnuniyetsizliğini
hissettirecektir. 67
Peki bu sonuçlar Rohingya halkı için ne anlam ifade ediyor?
Seçimler öncesine dönelim. 2012 yılında gerçekleşen ve yüzlerce
Rohingya'nın ölümüyle sonuçlanan çatışmalar sonrasında ülkede ya-
şayan pek çok Rohingya Müslümanı işlerinden ve evlerinden edilip
mülteci kamplarına sürüldüler. Myanmar hükümeti onların ülke içinde
hareket etmelerini, sağlık ve eğitim gibi hizmetleri görmelerini engel-
ledi. Bu yılın başında ise hükümet, söz konusu azınlık Müslümanların
Myanmar vatandaşı olmadıklarını iddia ederek onların ellerindeki
kimlik belgelerini aldı. İşte bu nedenledir ki Rohingya Müslümanları,
bu yıl Kasım ayında gerçekleşen seçimlerde ne kendilerini temsil ede-
bildiler ne de oy verebildiler. Myanmar seçimlerinde ilk defa olarak
parlamentoda bir Müslüman yok.
Adnan Oktar (Harun Yahya) 323