Page 485 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 485

Harun Yahya





             muşlardır. Milyonlarca yıl süren tesadüfler sonucunda ise

             bu ilk canlı organizmanın evrimleşmesiyle evrim zinciri-
             nin en sonunda bulunan insan meydana gelmiştir. Her biri
             imkansız olan milyonlarca aşamanın sonucunda meydana

             geldiği iddia edilen insanın tarihi de, yine bu senaryoya
             uygun olarak hikayeleştirilmiştir.
                 Hiçbir bilimsel delili olmayan bu anlatıma göre insan-
             lık tarihi şöyledir: Nasıl ki canlılık ilkel bir organizmadan,
             en gelişmiş organizma olan insana kadar ilerlemişse, in-

             sanlık tarihi de en ilkel insan toplumundan en gelişmiş in-
             san toplumuna doğru ilerleme göstermiş olmalıdır. Bu, bi-
             limsel dayanağı olmayan bir varsayımdır. Ve bu varsayım,

             materyalist felsefenin ve evrim teorisinin iddialarına göre
             hazırlanmış olan insanlık tarihinin temelini teşkil eder.
                 Evrimci bilim adamları, tek hücreden çok hücreye ve
             ardından maymundan insana doğru uzayan sözde evrim
             sürecini açıklayabilmek için, tarihin gelişimini de senaryo-

             laştırmışlardır. Bunun için 'ilkel insan'ın yaşam şeklini
             açıklayan "mağara devri", "taş devri" gibi hayali dönemler
             uydurmuşlardır. "İnsanlar maymunlarla ortak bir atadan

             türemişlerdir" yalanını savunan evrimciler, bu iddialarını
             kendilerince kanıtlayabilmek için arayışa girmişler ve ar-
             keolojik kazılarda buldukları her taş ya da ok parçasını ve-
             ya bir çömleği bu doğrultuda yorumlamışlardır. Oysa ka-
             ranlık bir mağarada postlara bürünerek oturan, konuşma

             yeteneği olmayan yarı insan yarı maymun canlılar, yalnız-
             ca birer hayal ürünüdür. İlkel insan hiçbir zaman var ol-
             mamış, taş devri hiçbir zaman yaşanmamıştır.  Bunlar ev-

             rimcilerin bir kısım medyanın da yardımıyla oluşturdukla-
             rı göz boyamalardan başka bir şey değildir.
                 Bunlar birer göz boyamadır; çünkü biyoloji, paleonto-
             loji, mikrobiyoloji, genetik bilimler başta olmak üzere bilim
             alanında yaşanan gelişmeler bugün evrim iddiasını tama-

             men yıkmıştır. Canlı türlerinin birbirlerine dönüşüp ev-
             rimleştikleri iddiasının geçersizliği anlaşılmıştır. Aynı şe-
             kilde insan da maymun benzeri canlılardan evrimleşme-

             miştir. İnsan, var olduğu günden bu yana insandır. Var ol-
             duğu günden bu yana da yüksek bir kültüre sahiptir. Do-
             layısıyla "tarihin evrimi" de hiçbir zaman gerçekleşme-
             miştir.
                 Bu kitapta, "insan tarihinin evrimi" iddiasının geçersiz-

             liğini bilimsel delilleriyle ortaya koyacak, bilimsel bulgula-
             rın yaratılış gerçeğini desteklediğini inceleyeceğiz. İnsan
             bu dünyaya evrimle değil, sonsuz bir güç ve akıl sahibi

             olan Allah'ın kusursuz yaratmasıyla gelmiştir.
                 İlerleyen sayfalarda bu gerçeğin bilimsel ve tarihsel de-
             lillerini okuyacaksınız.










                                                                                                                          Adnan Oktar    483
   480   481   482   483   484   485   486   487   488   489   490