Page 542 - Kabala ve Masonluk
P. 542
KABALA
VE
MASONLUK
aya¤a kald›ran Bat›l› ülkeler, Bosna-Hersek'teki felaket karfl›s›nda neden sus-
kunluklar›n› bozmuyorlar? 'Dostlar al›flveriflte görsün' türünden yap›lan 'uyar›' ve
'tehditlerin' ötesinde, bu insanl›k trajedisine son verecek etkin önlemleri almaktan neden
kaç›n›yorlar?" (Cumhuriyet, 8 A¤ustos 1992)
Bat›, birtak›m bask› gruplar›n›n etkisi ve telkini ile, uzun bir sure Bosna katliam›n› yaln›z-
ca görmezlikten gelmekle kalmad›, buradaki gerçekleri dünya kamuoyundan gizledi. S›rpla-
r›n kurduklar› toplama kamplar›n›n varl›¤› çok önceden haber al›nm›fl olmas›na ra¤men be-
lirli çevrelerin bask›s› ile has›ralt› edildi:
"S›rplar›n, Boflnaklara yapt›¤› zulüm ve vahfleti daha önceden bilmesine karfl›n kay›ts›z dav-
ranmakla suçlanan BM'den sonra The Guardian gazetesi de, ABD'nin olaylar› Haziran ay›ndan
beri bilmesine karfl›n, bunu aç›klamad›¤›n› ileri sürdü." (Milliyet, 18 A¤ustos 1992)
"‹ngiliz The Guardian gazetesi: ABD, S›rp vahfletini gizledi... ABD'nin, S›rplar›n Boflnaklara
yapt›klar› zulüm ve vahfleti Haziran'da ö¤rendi¤i, ancak bunu aç›klamad›¤› ileri sürüldü. ‹n-
giliz The Guardian gazetesi, ABD'li yetkililere dayanarak, ABD istihbarat servislerinin, S›rp me-
zalimini ve toplama kamplar›n› ö¤rendiklerini, ancak hükümetin istihbarat raporlar›n› 'pek
inand›r›c› bulmayarak' aç›klamad›¤›n› yazd›. Gazeteye göre, bu raporlarda, S›rplar›n, Müslü-
man Boflnak ve H›rvatlara zulmederek 'binlercesini' öldürdüklerinden söz ediliyordu. Gazete,
raporlar›n bölgeye gönderilen casuslar ile casus uydular›n›n edindikleri bilgiler ›fl›¤›nda ha-
z›rland›¤›n›, ancak ABD yönetiminin, toplama kamplar›n›n varl›¤›n› ancak Temmuz sonunda
aç›klad›¤›n› belirtti." (Türkiye, 18 A¤ustos 1992)
(Mason lobilerinin ve birtak›m bask› gruplar›n›n Bat› devletleri ve özellikle de ABD üze-
rindeki bu yönlendirmesi ilerleyen y›llarda Bosna konusunda etkisini k›smen de olsa yitirdi.
Kamuoyundan gelen bask›lar›n etkisi ve Bosna'da yaflanan insanl›k dram›n›n göz ard› edile-
meyecek boyutlara gelmesi, ABD baflta olmak üzere, Bat›'n›n bölgeye müdahalede bulunmas›-
n› sa¤lad›. Bu müdahele vesilesi ile sona eren savafl sonras›nda ise, özlenen bar›fl ve istikrar ha-
len tam anlam› ile sa¤lanamad›.)
Bosna'da katliam sürerken Bat›l› güçler yavafl yavafl harekete geçtiler ve "insani yard›m"
kampanyas› bafllatt›lar. Bu yard›m› destekleyecek gücün say›s›n› tespit edebilmek için düzen-
lenen uzun toplant›lar›n sonuç vermesi ise hayli zaman ald›.
Bat›l› devletlerin bu tavr›n› anlamak için ço¤u kimse büyük zorluk çekti. "‹nsan haklar›-
n›n, demokrasinin, bar›fl›n koruyucusu uygar Bat›" nas›l böyle bir vahfleti görmezlikten gel-
miflti? Ve olay› vicdan ve dürüstlük ölçüleri içinde de¤erlendiren hemen herkes flu yarg›y› ka-
bul etti: "Bat›, S›rplar›n yapt›¤› katliam›n ne yaz›k ki bir anlamda orta¤›d›r." Margaret Thatcher
bile bunu aç›kça söylüyordu. Fakat öyle gözüküyor ki, olay›n iç yüzü çok daha farkl›d›r. Her-
fleyden önce flu noktaya çok dikkat etmek gerekir: Bat›'n›n S›rplarla ortakl›¤›, yaln›zca "müda-
hale etmemek, kay›ts›z davranmak" gibi pasif yöntemlerle gerçekleflmiyordu. Bat› içinde yer
alan malum çevreler taraf›ndan kimi zaman S›rp vahfleti gizleniyor, kas›tl› olarak S›rplara za-
man kazand›r›l›yor ve en önemlisi Bosna'ya oldukça keskin bir silah ambargosu uygulan›yor-
du. Peki bütün bunlar nas›l aç›klanabilirdi? ‹flte bu noktada olay›n normalde fark edilmesi pek
mümkün olmayan boyutu ile karfl›lafl›yoruz: Masonluk. Müslüman katliam›n› temel hedef
edinmifl olan S›rp milliyetçili¤i, buraya kadar ortaya kondu¤u gibi masonluk örgütü taraf›n-
540

