Page 164 - İncil'den Güzel Sözler
P. 164

İncil'den Güzel Sözler







                   İsa Eriha'ya girdi. Kentin içinden geçiyordu. Orada vergi görevlileri-
                   nin başı olan, Zakkay adında zengin bir adam vardı. İsa'nın kim ol-
                   duğunu görmek istiyor, ama boyu kısa olduğu için kalabalıktan ötü-
                   rü göremiyordu. İsa'yı görebilmek için önden koşup bir yabanıl incir
                   ağacına tırmandı. Çünkü İsa oradan geçecekti. İsa oraya varınca
                   yukarı bakıp, "Zakkay, çabuk aşağı in!" dedi. "Bugün senin
                   evinde kalmam gerekiyor." Zakkay hızla aşağı indi ve sevinç

                   içinde İsa'yı evine buyur etti. (Luka, 19:1-6)

                   ... Ne görmüş ne işitmişse ona tanıklık eder, ama tanıklığını kimse ka-
                   bul etmez. Onun tanıklığını kabul eden, Allah'ın gerçek olduğunu
                   kavramıştır. Allah'ın gönderdiği kişi Allah'ın sözlerini söyler...
                   İsa'ya iman edenin [cennet'te] sonsuz yaşamı vardır. Ama
                   İsa'nın sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir. Allah'ın ga-
                   zabı böylesinin üzerinde kalır. (Yuhanna, 3:32-36)

                   ... O'nun [Allah'ın] gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz.
                   Kutsal Yazılar'ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz
                   yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu
                   yazılardır! Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemi-
                   yorsunuz. (Yuhanna, 5:38-40)


                   "O zaman... [Hz. İsa (as)] sağındaki kişilere, 'Sizler, Allah'ımın kut-
                   sadıkları, gelin!' diyecek. 'Dünya kurulduğundan beri sizin için ha-
                   zırlanmış olan egemenliği [cenneti] miras alın! Çünkü acıkmıştım,
                   bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıy-
                   dım, beni içeri aldınız. Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, be-
                   nimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.'... Sonra solun-
                   dakilere şöyle diyecek: 'Ey lanetliler... sönmez ateşe gidin! Çünkü
                   acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek verme-









                                              162
   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169