Page 397 - İncil'den Güzel Sözler
P. 397

Harun Yahya (Adnan Oktar)






                        yip mülkün parasının bir kısmını kendine sakladın?"
                        dedi. "Mülk satılmadan önce sana ait değil miydi? Sen onu
                        sattıktan sonra da parayı dilediğin gibi kullanamaz mıydın?

                        Neden yüreğinde böyle bir düzen kurdun? Sen insanla-
                        ra değil, Allah'a yalan söylemiş oldun." (Elçilerin İşleri,
                        5:1-4)

                        Zengin olmak isteyenler ayartılıp tuzağa düşerler, insanı çö-
                        küşe ve yıkıma götüren birçok saçma ve zararlı arzulara ka-
                        pılırlar. Çünkü her türlü kötülüğün bir kökü de para sevgi-
                        sidir. Kimileri zengin olma hevesiyle imandan saptılar,
                        kendi kendilerine çok acı çektirdiler. (Pavlus'tan
                        Timoteos'a 1. Mektup, 6:9-10)



                           Müminlere Çıkar Sağlamak İçin

                                         Yanaşmaları

                        Aranıza sızan bu kişiler... Vay onların haline!... Kazanç
                        için kendilerini Balam'ınkine benzer bir yanılgıya kap-
                        tırdılar... Sevgi şölenlerinizde sizinle birlikte pervasız-
                        ca yiyip içen bu kişiler birer kara lekedir. Yalnız kendi-
                        lerini besleyen çobanlardır... Bunlar hep yakınıp söylenir,
                        kendi tutkularının peşinden giderler. Ağızlarından kurumlu
                        sözler çıkar, kendi çıkarları için başkalarını pohpohlar-
                        lar. (Yahuda'nın Mektubu, 1:8, 11-12, 16)


                        ... Sizinle yiyip içerken kendi hilelerinden zevk alırlar.
                        Gözleri zinayla doludur, günaha doymazlar. Kararsız kişile-
                        ri doğru yoldan saptırırlar. Yüreği açgözlülüğe alıştırıl-
                        mış lanetli insanlardır. (Petrus'un 2. Mektubu, 2:13-14)








                                            395
   392   393   394   395   396   397   398   399   400   401   402