Page 129 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 129

Yunus kavminin d›fl›nda- bir ülke olsayd› ya! Onlar iman ettikleri zaman
          dünya hayat›nda onlardan afla¤›lat›c› azab› kald›rd›k ve onlar› belli bir
          zamana kadar yararland›rd›k. (Yunus Suresi, 98)

          HZ. ‹BRAH‹M VE ONUNLA B‹RL‹KTE OLANLAR
          ‹brahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vard›r. Hani
          kendi kavimlerine demifllerdi ki: "Biz, sizlerden ve Allah'›n d›fl›nda tap-
          t›klar›n›zdan gerçekten uza¤›z. Sizi (art›k) tan›may›p-inkar ettik. Sizinle
          aram›zda, siz Allah'a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düflman-
          l›k ve bir kin bafl göstermifltir." Ancak ‹brahim'in babas›na: "Sana ba¤›fl-
          lanma dileyece¤im, ama Allah'tan gelecek herhangi birfleye karfl› senin
          için gücüm yetmez." demesi hariç. "Ey Rabbimiz, biz Sana tevekkül et-
          tik ve 'içten Sana yöneldik.' Dönüfl Sanad›r." (Mümtehine Suresi, 4)

          ‹K‹DEN B‹R‹ (HZ. MUHAMMED'‹N ARKADAfiI)
          Siz ona (Peygambere) yard›m etmezseniz, Allah ona yard›m etmifltir.
          Hani kâfirler ikiden biri olarak onu (Mekke'den) ç›karm›fllard›; ikisi ma-
          ¤arada olduklar›nda arkadafl›na flöyle diyordu: "Hüzne kap›lma, elbet-
          te Allah bizimle beraberdir." Böylece Allah ona 'huzur ve güvenlik duy-
          gusunu' indirmiflti, onu sizin görmedi¤iniz ordularla desteklemifl, inkâr
          edenlerin de kelimesini (inkâr ça¤r›lar›n›) alçaltm›flt›. Oysa Allah'›n keli-
          mesi, yüce oland›r. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
          (Tevbe Suresi, 40)

          HZ. MUSA'NIN YARDIMCISI

          Hani Musa genç yard›mc›s›na demiflti: "‹ki denizin birleflti¤i yere ulafl›n-
          caya kadar gidece¤im ya da uzun zamanlar geçirece¤im." Böylece iki-
          si, iki (deniz)in birleflti¤i yere ulafl›nca bal›klar›n› unutuverdiler; (bal›k)
          denizde bir ak›nt›ya do¤ru (veya bir menfez bulup) kendi yolunu tuttu.
          (Varmalar› gereken yere gelip) Geçtiklerinde (Musa) genç-yard›mc›s›na
          dedi ki: "Yeme¤imizi getir bize, andolsun, bu yapt›¤›m›z-yolculuktan
          gerçekten yorulduk." (Genç-yard›mc›s›) Dedi ki: "Gördün mü, kayaya
          s›¤›nd›¤›m›zda, ben bal›¤› unuttum. Onu hat›rlamam› fleytandan baflka-
          s› bana unutturmad›; o da flafl›lacak tarzda denizde kendi yolunu tuttu."
          (Musa) Dedi ki: "Bizim de arad›¤›m›z buydu." Böylelikle ikisi izleri üze-
          rinde geriye do¤ru gittiler. (Kehf Suresi, 60-64)

                                                               129
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134