Page 149 - Kuran'dan Genel Bilgiler
P. 149
MÜSTAZAFLAR -MÜSTEKB‹RLER
Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler), içle-
rinden iman edip de onlarca zay›f b›rak›lanlara (müstaz'aflara) dediler
ki: "Salih'in gerçekten Rabbi taraf›ndan gönderildi¤ini biliyor musunuz?"
Onlar: "Biz gerçekten onunla gönderilene inananlar›z." dediler. (Araf
Suresi, 75)
Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dedi-
ler ki: "Ey fiuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden
sürüp-ç›karaca¤›z veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz." (fiu-
ayb:) "Biz istemesek de mi?" dedi. (Araf Suresi, 88)
ZÜ'L-KARNEYN
Sana (Ey Muhammed,) Zu'l-Karneyn hakk›nda sorarlar. De ki: "Size,
ondan 'ö¤üt ve hat›rlatma olarak' (baz› bilgiler) verece¤im. Gerçekten,
Biz ona yeryüzünde sapasa¤lam bir iktidar verdik ve ona herfleyden bir
yol (sebep) verdik. O da, bir yol tuttu. Sonunda güneflin batt›¤› yere ka-
dar ulaflt› ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yan›nda bir
kavim gördü. Dedik ki: "Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onlar›) ya azaba
u¤rat›rs›n veya içlerinde güzelli¤i (geçerli ilke) edinirsin." Dedi ki: "Kim
zulmederse biz onu azabland›raca¤›z, sonra Rabbine döndürülür, O da
onu görülmemifl bir azabla azabland›r›r." Kim iman eder ve salih amel-
lerde bulunursa, onun için güzel bir karfl›l›k vard›r. Ona buyru¤umuzdan
kolay olan›n› söyleyece¤iz." Sonra (yine) bir yol tuttu. Sonunda güneflin
do¤du¤u yere kadar ulaflt› ve onu (günefli), kendileri için bir siper k›lma-
d›¤›m›z bir kavim üzerine do¤makta iken buldu. ‹flte böyle, onun yan›n-
da "özü kapsayan bilgi oldu¤unu" (veya yan›nda olup-biten herfleyi) Biz
(ilmimizle) büsbütün kuflatm›flt›k. Sonra bir yol (daha) tuttu. ‹ki seddin
aras›na kadar ulaflt›, onlar›n (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sö-
zü kavramayan bir kavim buldu. Dediler ki: "Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten
Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk ç›kar›yorlar, bizimle onlar
aras›nda bir sed infla etmen için sana vergi verelim mi?" Dedi ki: "Rab-
bimin beni kendisinde sa¤lam bir iktidarla yerleflik k›ld›¤› (güç, nimet ve
imkan), daha hay›rl›d›r. Madem öyle, bana (insani) güçle yard›m edin
de, sizinle onlar aras›nda sapasa¤lam bir engel k›lay›m." "Bana demir
kütleleri getirin", iki da¤›n aras› eflit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi.
Onu atefl haline getirinceye kadar (bu ifli yapt›, sonra:) dedi ki: "Bana
149